REKLAM
Olumlu iletişim, sadece ne söylediğimizle değil, aynı zamanda nasıl bir zihniyete sahip olduğumuzla (tutum) ve bunu nasıl eyleme döktüğümüzle (davranış) yakından ilgilidir.
İşte olumlu iletişimi doğrudan etkileyen temel tutum ve davranışlar:
A. Olumlu İletişimi Şekillendiren TUTUMLAR (Zihniyet ve Yaklaşım)
Bunlar, iletişime başlamadan önce sahip olduğumuz içsel inançlar ve yaklaşımlardır. Davranışlarımızın temelini oluştururlar.
- Empati: En temel tutumdur. Kendini bir an için karşıdaki kişinin yerine koyarak onun duygularını, düşüncelerini ve bakış açısını anlamaya çalışmaktır. Onunla aynı fikirde olmak zorunda değilsiniz, sadece onu anlamaya çalışmak bile iletişimin tonunu tamamen değiştirir.
- Saygı: Karşınızdaki kişiyi yaşı, konumu veya fikirleri ne olursa olsun değerli bir birey olarak görmektir. Fikirlerine katılmasanız bile varlığına ve kendini ifade etme hakkına saygı duymak, yıkıcı tartışmaları önler.
- Açık Fikirlilik ve Ön Yargısızlık: İletişime, kendi düşüncelerinizin tek doğru olduğu varsayımıyla başlamamak demektir. Farklı görüşlere, yeni bilgilere ve eleştirilere açık olmak, öğrenmenin ve ortak bir zemin bulmanın kapısını aralar.
- İyi Niyet ve Dürüstlük: İletişimdeki temel amacın bir sorunu çözmek, bir ilişkiyi güçlendirmek veya doğruya ulaşmak olduğuna inanmaktır. Gizli bir ajandaya sahip olmak, manipüle etmeye çalışmak veya art niyetli olmak olumlu iletişimi imkansız kılar.
- Çözüm Odaklılık: Bir sorunla karşılaşıldığında, suçu veya suçluyu aramaktan ziyade “Bu durumu nasıl düzeltebiliriz?” sorusuna odaklanmaktır. Bu tutum, enerjiyi suçlamadan çözüme yönlendirir.
- Sabır: Karşıdaki kişinin kendini ifade etmesi için zaman tanımak, hemen sonuca varmamak ve anlık tepkiler vermekten kaçınmaktır. Sabır, özellikle zorlu veya duygusal konularda gerilimin tırmanmasını engeller.
B. Olumlu İletişimi Gösteren DAVRANIŞLAR (Eylemler ve Beceriler)
Bunlar, yukarıdaki tutumların dışa yansıyan somut eylemleridir.
- Etkin Dinleme: Sadece sessiz kalıp dinliyor gibi yapmak değil, gerçekten anlamak için dinlemektir.
- Eylemleri: Göz teması kurmak, başla onaylamak, “Anlıyorum,” “Evet” gibi sözlü teyitlerde bulunmak, konuşmacının sözünü kesmemek ve anladığınızdan emin olmak için “Yani şunu mu demek istedin?” gibi sorular sormak.
- Olumlu Beden Dili ve Ses Tonu Kullanma: İletişimin çok büyük bir kısmı sözsüzdür.
- Eylemleri: Kollarını kavuşturmak yerine açık bir duruş sergilemek, gülümsemek, samimi bir ses tonu kullanmak, göz devirmemek veya küçümseyici yüz ifadelerinden kaçınmak.
- “Ben” Dili Kullanmak (“Sen” Dili Yerine): Bu, olumlu iletişimin en güçlü tekniklerinden biridir. Suçlayıcı ve yargılayıcı olan “Sen” dili yerine, kendi duygu ve düşüncelerinizi ifade eden “Ben” dilini kullanmaktır.
- “Sen” Dili (Olumsuz): “Beni hiç dinlemiyorsun!”
- “Ben” Dili (Olumlu): “Sözüm kesildiğinde kendimi değersiz hissediyorum ve söyleyeceklerimi unutuyorum.”
- Yapıcı Geri Bildirim Vermek ve Almak: Eleştiriyi kişiliğe değil, davranışa yönelik yapmaktır.
- Eylemleri: “Çok tembelsin” demek yerine, “Raporu zamanında teslim etmediğinde projemiz aksıyor, bu konuda ne yapabiliriz?” demek. Aynı şekilde, size yöneltilen geri bildirimleri savunmaya geçmeden dinlemek.
- Takdir ve Teşekkür İfadeleri Kullanmak: İnsanların olumlu çabalarını ve katkılarını fark edip bunu dile getirmek, ilişkileri güçlendirir ve motivasyonu artırır.
- Eylemleri: Basit bir “Teşekkür ederim,” “Bu konuda yardımcı olman çok değerliydi,” veya “İyi iş çıkardın” demek.
- Açık ve Net Soru Sormak: Varsayımlarda bulunmak yerine, anlamadığınız noktaları netleştirmek için soru sormak, yanlış anlaşılmaları büyük ölçüde önler.
Özetle, olumlu iletişim; empatik bir tutumla başlayıp, karşınızdaki kişiye saygı duyarak, onu etkin bir şekilde dinleyip, kendinizi suçlamadan “Ben” diliyle ifade ettiğiniz bir beceriler bütünüdür. Bu tutum ve davranışları benimsemek, hem kişisel hem de profesyonel ilişkilerde dönüştürücü bir etkiye sahiptir.