REKLAM
Güzel ahlaklı insanlar, dünyevi makamlar, maddi zenginlikler veya başkalarını alt etme gibi alanlarda yarışmazlar. Onların yarışı başkalarıyla değil, öncelikle kendi nefisleriyle ve daha iyi bir insan olma yolundadır.
Yarıştıkları alanlar şunlardır:
- İyilik ve Hayır Yapmak: Muhtaç birine yardım etmek, bir yetimin başını okşamak, topluma faydalı bir iş yapmak gibi konularda “daha fazlasını kim yapabilir” diye tatlı bir yarış içine girerler. Bu, Kur’an-ı Kerim’de de belirtilen “hayırda yarışma” ilkesidir.
- Nefsini Terbiye Etmek: En büyük yarışları kendileriyledir. Öfkelerini yenmek, kibirlerini törpülemek, daha sabırlı, daha affedici ve daha alçakgönüllü olmak için her gün kendileriyle yarışırlar.
- İlim ve Hikmet: Daha fazla öğrenmek, kendini geliştirmek, bilgili ve bilge bir insan olmak için çabalarlar. Onlar için bilgi, başkalarına üstünlük taslamak için değil, doğruyu bulmak ve faydalı olmak için bir araçtır.
- Hizmet Etmek: Ailelerine, çevrelerine, ülkelerine ve tüm insanlığa kimin daha faydalı olacağı konusunda yarışırlar. Onlar için en büyük şeref, hizmet etmektir.
- Güzel Ahlakı Kuşanmak: Dürüstlükte, adalette, merhamette, cömertlikte ve vefada en ileri giden olmak için gayret gösterirler.
Özetle, güzel ahlaklı insanların yarışı yıkıcı değil, yapıcıdır. Rakipleri başkaları değil, kendi zaafları ve dünkü halleridir. Ödülleri ise alkış veya madalya değil, Allah’ın rızası ve vicdanlarının huzurudur.