Değerli öğrenci, yüklemiş olduğum “Tarih 9. Sınıf Ders Kitabı Meb Yayınları 2025 2026” kaynağı, bir ders kitabının ünite bölümlerini, metinlerini, etkinliklerini ve ölçme-değerlendirme sorularını içermektedir. Kitapta yer alan tüm soruları ve bu soruların kaynaklara dayalı cevaplarını/gerekçelerini aşağıda, ilgili ünite başlıklarına göre sınıflandırarak sunuyorum.
Lütfen unutmayın ki, bu tür ders kitaplarındaki pek çok soru (Düşünelim, Keşfedelim, Uygulayalım bölümleri) yoruma, tartışmaya veya tablo doldurma/görev yapmaya dayalıdır; bu nedenle verilen cevaplar, metinlerden çıkarılan anahtar bilgiler ve gerekçelerdir.
ÜNİTE 1: GEÇMİŞİN İNŞA SÜRECİNDE TARİH
Bu ünitede öğrenilecek anahtar kavramlar: arşiv, dijitalleşme, geçmiş, kanıt, olay, olgu, tarih, tarihçi, tarihsel bilgi, tarihsel zaman, yapay zekâ .
1.1. Tarih Öğrenmenin Faydaları
Keşfedelim (Şiir İnceleme) [19, 20]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Bu şiirde anlatılan tarihî olayları bilmeyen bir insan, şiirin ana duygusunu tam olarak kavrayabilir mi? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Hayır, tam olarak kavrayamaz [20]. Gerekçe: Şiirde geçen “Çaldıran topları,” “Mohaç topları,” “Kosova’dan,” “Varna’dan,” “İstanbul’dan” gibi ifadeler, belirli tarihsel zaferlere ve vakalara işaret etmektedir [19, 20]. Bu tarihî olayların bilinmesi, şiirin yarattığı “büyük hâtıralar rüzgârını” ve “heybet” duygusunu anlamayı sağlar [19].
1. Mehmet Bey’in yerinde olsaydınız neler hissederdiniz? Duygularınızı özetleyen beş kelime söyleyiniz.
(Örnek Duygular, Mehmet Bey’in durumuna göre): Kaybolmuş [21], yalnız [21], sıkıntılı [21], bilinmezlik, meraklı (çocukluğunu ve ailesini merak ediyor) [21].
2. Bu röportajdan yola çıkarak hafızasını kaybeden insanlar ile geçmişini bilmeyen toplumlar arasındaki [ilişkiyi açıklayınız].
Hafızasını kaybeden kişi kendini tanımakta zorlanır, ne yapacağını bilemez ve büyük bir boşluktadır [21]. Benzer şekilde, tarih (geçmiş), bireylere kimlik kazandırmak açısından çok önemli bir bilim dalıdır [24]. Tarihini bilmeyen toplumların devamlılık göstermesi mümkün değildir [24], çünkü ortak değerleri benimseyemezler ve var oluşlarına anlam katamazlar [24].
Öğrenelim (Görsel ve Açıklamalar) [22, 23, 25]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Bu görsel ve açıklamalarda hangi değerlere işaret edilmiştir?
Millî bilinç [22], vatan sevgisi [22], bayrak sevgisi [22], bağımsızlık [22], millî mücadele [22], cesaret [22], dayanışma [22], kahramanlık [22], fedakârlık [22] ve toplumsal aidiyet duygusu [22, 24].
2. Tarihte yaşanmış deprem gibi yıkıcı olayların neden ve sonuçlarını bilmek bireylere ve toplumlara ne gibi faydalar sağlar?
(Kaynakta doğrudan deprem örneği geçmez, ancak genel faydalar): Tarih, gelecekteki olaylara dair öngörülerde bulunabilmek için geçmişi bilmeyi gerektirir [24]. Olayları farklı neden ve sonuçları açısından değerlendirerek bireyin sorgulama ve yorumlama becerilerini geliştirir [27].
1. Çanakkale Şehitler Abidesi’nin yapılması ve Hiroşima’daki Endüstriyel Tanıtım Salonu’nun savaş sonrasındaki hâliyle bırakılmasının nedenleri nelerdir?
Kaynaklarda doğrudan bu iki yapının özel nedenleri belirtilmemiştir [25]. (Genel Çıkarım: Tarih, verilen mücadeleleri ve sahip olunan değerleri kavrayarak var oluşa anlam katmak ve ortak hafızayı oluşturmak için önemlidir [18, 24]).
2. Bu kaynaklarda millî birlik ve beraberliği destekleyici hangi kelime ve cümlelere yer verilmiştir? Metin üzerinde işaretleyiniz.
Millî bilinç, vatan sevgisi, bağımsızlık, millî mücadele, dayanışma, kahramanlık, fedakârlık, toplumsal aidiyet duygusu [22]. “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.” [22].
Kaynak D ve E İnceleme [25, 26, 28]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
İnsanların yoğun olarak Alt-Üst Soy Raporu hizmetinden yararlanmak istemesinin nedenleri neler olabilir?
Bireylerin kendi ailelerini ve kökenlerini öğrenme merakı [24], kimlik kazanma isteği [24], var oluşlarına anlam katma ve aidiyet duygularını geliştirme çabası [24], ve tarih bilincinin sağladığı derinlik ihtiyacı [18].
Kaynak E’nin hangi soruya cevap vermek için hazırlanmış olabileceğini söyleyiniz.
Tarihin, hafıza ve kimliğin oluşumundaki rolü nedir? veya “Tarih, kimliğin yaratılmasında hafızayı nasıl destekler?” sorularına cevap vermek için hazırlanmış olabilir [26].
Bugünü anlamlandırmak [24], Bireye kimlik kazandırmak [24], Sorgulama, yorumlama ve empati kurma becerilerini geliştirmek [27], Dünyaya daha geniş bir çerçeveden bakmak [27], Sahip olduğu değerlerin nasıl kazanıldığını kavramak [24], Geçmişle ilgili hikâyeler okumak keyiflidir ve iyileştiricidir [29].
Toplumsal ve millî kimliğin oluşumu [24], Toplumun devamlılık göstermesi [24], Millî bilincin geliştirilmesi (vatan sevgisi, dayanışma) [22], İnsanlığın ortak hafızasını oluşturur [18], Ortak değerlerin benimsenmesi [24].
1.2. Tarihin Doğası
Keşfedelim (Göbeklitepe İllüstrasyonu) [35]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Tarihçilerin tarihsel bir olayı geçmişte yaşandığı gibi yeniden inşa etmesi mümkün müdür? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Hayır, tam olarak mümkün değildir [42]. Gerekçeleri: Tarihsel olaylar bir kez meydana gelir ve tekrar edilmesi mümkün değildir [41]. Tarihçiler, geçmişi değil, günümüze ulaşan izleri (kanıtları) yorumlar [37]. Kanıtlar her zaman eksik ve parça parçadır; bu yüzden tarihçiler boşlukları makul çıkarımlarla doldurur [42]. Ortaya çıkan şey, geçmişin tam bir kopyası olduğundan asla tam olarak emin olamayız [42].
Kaynak A (Kronoloji) İnceleme [38, 39]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Kaynak A’ya göre tarihsel olayların belli bir kronoloji içine yerleştirilmesi neden önemlidir?
Olayları tarihlendirmek, zaman içinde bir başlangıç ve bitiş belirlemek için [38]. Olayların öncelik-sonralıklarına göre zamansal sıraya dizilmesiyle olaylar arasında sağlam bir köprünün kurulması açısından önemlidir [38]. Sebep, sonuç, değişim ve sürekliliği anlamayı gerektirir [38].
Uygulayalım (Tarihin Doğası) [40]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Tarih ne değildir? Açıklayınız.
Tarih, geçmişin tam bir kopyası değildir [42]. Tekrar gözlemlenmesi mümkün olmayan olayların mutlak hakikati değildir [41, 44]. Sadece olayların kronolojik olarak sıralanması değildir [60].
2. Tarihçi kim değildir? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Geçmişteki olayların bütünlüğünü kapsayabilen bir kişi değildir (seçicilik yapmak zorundadır) [57]. Fen bilimcisi gibi olayları laboratuvara koyup tekrar olmasını sağlayan kişi değildir [41].
3. Tarih nasıl yazılmaz? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Sadece nakil ve söylentilere dayanarak yazılmaz; tenkit süzgecinden geçirilmesi gerekir [62]. Kesin yasalara (fen bilimleri gibi) dayanılarak yazılmaz; tarihçilerin yorumlarına ve çıkarımlarına dayalıdır [49, 53].
Kaynak C (Kaynaklar ve Bilgi İlişkisi) İnceleme [40, 41]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Kaynak C’ye göre tarihsel kaynaklar ile tarihsel bilgi arasında nasıl bir ilişki söz konusudur? Konuyla ilgili ulaştığınız üç çıkarımı yazınız.
İlişki: Tarihsel bilgi üretmek, geçmişe dair izleri muhafaza eden kaynaklardan yararlanmak demektir [40]. Kaynaklar, geçmişin yeniden inşası için zorunlu materyallerdir [40].
Çıkarım 1: Tarihçinin işi, kaynaklardan yararlanarak bilgi üretmektir [40].
Çıkarım 2: Tarihsel bilginin yeniden inşası, olayların kayıtlarının tutulması ve bu kayıtların iyi muhafaza edilmesiyle mümkün olur [40].
Çıkarım 3: Tarihsel kaynaklar, olayın izlerini bıraktığı her türlü materyali içerir [40].
Kaynak B (Minyatürler) İnceleme [41]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Kaynak B’deki minyatürler, tarih araştırmalarında kaynak olarak kullanılabilir mi? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Evet, kullanılabilir. Gerekçe: Minyatürler, Kanûnî Sultan Süleyman’ın cülus törenini gösteren, geçmişe dair izleri muhafaza eden materyallerdir [41, 40]. Tarihin kaynakları arasında yazılı ve görsel belgeler, eşya ve nesneler bulunur [73].
Kaynak F (Mutlak Cevap) İnceleme [44, 47]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Tarihçilerin bir sorunun mutlak bir şekilde cevaplanamayacağı düşüncesinin nedenleri neler olabilir? Gerekçelerinizle açıklayınız.
Nedenleri: Tarihçiler daima yeni kaynaklar keşfeder, yeni sorular sorar, yeni bağlamlar düşünür ve yeni fikirler önerir [44]. Tarihsel bilgiler; elde edilen yeni bilgilere, belgelere ve araştırma sonuçlarına göre değişebilir [48, 52]. Tarihsel olgular fen bilimlerindeki gibi kesin yasalara değil, yorumlara dayalıdır [49, 53].
Kaynak G/Ğ (Göbeklitepe) İnceleme [45, 46]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Kaynak G’deki dikili taş gibi tarihsel kalıntılardan yararlanılarak hangi tarihsel bilgilere ulaşılabilir?
Tarihsel kalıntılar üzerinden o dönemin inanç, kültür (tapınak, sanat), toplumsal yapı (katmanlaşmış toplum) ve teknolojik gelişimi (piroteknoloji) gibi konulara dair bilgiler üretilebilir [45].
2. Kaynak Ğ’ye göre Göbeklitepe gibi yeni kazı alanlarının tarih çalışmalarına katkıları nelerdir?
Neolitik kültürün tümüyle yeniden tanımlanmasını gerektirecek sonuçlar ortaya çıkar [45]. Düşünce sistemimizi ve Neolitik kültüre bakış açımızı yeniden biçimlendirir [45]. ‘Yerleşik avcı toplayıcılar’ gibi yeni ve karşıt kavramlar oluşturulmasını sağlar [45]. Ezberleri bozan ve zorlayan özellikler taşır [45].
Kaynak H (Geçmiş ve Tarih Farkı) İnceleme [57, 58]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Kaynak H’den yararlanarak geçmiş ve tarih kavramları arasındaki farkları örneklerle açıklayınız.
Fark: Geçmiş yaşanmış olanların tamamıdır [56, 65]. Tarih ise bu sınırsız geçmişin, tarihçi tarafından seçilmiş ve yorumlanmış bir bölümüdür [57]. Tarihin olguları, ancak tarihçinin onlara verdiği anlamlılıkla var olur; bu nedenle tarih, geçmişin tam olarak karşılığı olmaz [57].
Örnek: Geçmiş, Roma İmparatorluğu’nun kurulduğu günden yıkıldığı ana kadar yaşanmış her şeydir [159]. Tarih ise, tarihçinin Roma’yı bir imparatorluk olarak değerlendirmesi için zor ve askeri fetihlere odaklanarak kanıtları seçmesidir [174, 57].
Görüşe Katılma (Neden-Sonuç İlişkisi) [60]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
“Tarihte olaylar ve olgular arasında neden-sonuç ilişkisi kurulmasaydı tarih disiplini sadece olayların kronolojik olarak sıralanmasından ibaret bir faaliyet olurdu.” görüşüne katılıyor musunuz? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Evet, katılıyorum. Gerekçe: Tarih sadece kronolojik sıralama değildir [60, 65]. Tarih biliminin amacı olayların neden, sonuç ve etkilerini analiz etmektir [65]. Neden-sonuç ilişkisi, kronolojiyi aşarak geçmişe yönelik sebep, sonuç, değişim ve sürekliliği anlamayı gerektirir ve tarihe derinlik katar [38].
Değerlendirelim (Ünite Sonu) [61, 62, 63]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
2. Bir olayın tarihsel önem taşıması için hangi özelliklere sahip olması gerekir? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Olay ya da olgunun o dönemde yaşayan insanlar için ne kadar önemli olduğu, insanların yaşamını nasıl etkilediği ve bu etkilerin günümüze kadar devam edip etmediği gibi kriterlere sahip olması gerekir [39].
3. Bu görsel ve açıklamalardan yararlanarak tarih disiplininin kapsamını oluşturan konuların neler olduğunu açıklayınız.
Siyasi gelişmeler (Büyük Taarruz) [61], Askeri gelişmeler (Mohaç Savaşı) [61], Sosyal ve kültürel yapılar (Neolitik yerleşimler, Çatalhöyük) [61], insanları ve toplumları etkileyen her türlü dönemsel ve olgusal değişiklikler [37].
4. Metinde geçen “Çeşitli milletlerin gelişmelerini art arda sıralayan tarih hiçbir fayda sağlayamaz.” görüşüne katılıyor musunuz?
Evet, katılınır. Gerekçe: İbn-i Haldun’un savunduğu gibi, önemli olan sırrı kavramak, yani anlamaktır [62]. Tarih, olayların sırrını kavramak için nakil ve hikâyeleri tenkit süzgecinden geçirmelidir [62]. Sadece sıralama yapmak (kronolojik faaliyet), tarihin bilimsel yönünü oluşturmaz [60].
5. Bu metinde tarihsel bilginin hangi özelliklerinden bahsedilmektedir?
Bilginin güvenilirliği [62], tenkit (eleştiri) edilmesi gerekliliği [62], anlamaya (yorumlamaya) dayalı olması [62].
7. Bu tür arkeolojik buluntulardan yararlanılarak elde edilen tarihsel bilgiler sizce bilimsel nitelik taşır mı? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Evet, taşır. Gerekçe: Tarih araştırmaları, farklı kaynaklar (arkeolojik buluntular dahil) üzerinden çok sayıda kanıta ulaşılması ve belli yöntemlere dayandırılması yönüyle bilimsel bir nitelik taşır [49, 53, 73].
Evet, benzetilebilir. Gerekçe: Her ikisi de araştırdığı olayı çeşitli bilgi ve belgelerden (kanıtlar) yararlanarak aydınlatır, titiz ve sistemli bir çalışma yürütür [68]. Ayrıca her ikisi de (kim, ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden) sorularını sorar ve bilimsel yöntemler izler [68].
Keşfedelim (Kadeş Savaşı Rölyefi) [69, 70]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
3. Bu rölyef Kadeş Savaşı’nı araştıran bir tarihçi için doğru ve güvenilir bir kaynak olabilir mi? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Evet, kullanılabilir ancak tek başına yeterince güvenilir değildir. Gerekçe: Rölyef, olayların yaşandığı dönemde oluşturulan birincil kaynaktır [69, 73]. Ancak II. Ramses’in kendisini muzaffer bir kral olarak tasvir ettirmesi nedeniyle [69], kaynakta taraflılık ve propaganda riski mevcuttur [84]. Bu nedenle, başka kaynaklarla (özellikle Hitit kaynaklarıyla) karşılaştırılarak sorgulanmalıdır [84].
Öğrenelim (Yardımcı Bilimler) [73]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Tarihsel bilginin üretim sürecinde neden farklı bilim dallarından yararlanmak gerekebilir?
Tarih araştırmaları, belli yöntemlere dayandırılması yönüyle bilimsel nitelik taşır [53]. Tarihçiler, çalışmalarının ölçülebilir, hesaplanabilir ve doğrulanabilir olmasını sağlamak için kronoloji, coğrafya, arkeoloji, nümismatik gibi farklı disiplinlere ait bilimsel verilerden yararlanır [49, 50, 53].
Kaynak Ç ve E (Farklı Kaynak İhtiyacı) [76, 77, 78]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Bu kaynakların yazarları tarihsel bilginin üretim sürecinde neden farklı kaynaklardan bilgi toplamaya ihtiyaç duymuştur?
Birincisi, mevcut kaynaklar (hatıra ve araştırmalar) konuyu tamamen ortaya koymaktan uzaktır ve dağınıktır [76]. İkincisi, yeni belgelerin (arşivde tasnif sonrası) ortaya çıkma ihtimali vardır [76]. Üçüncüsü, farklı dildeki arşiv belgelerini (İngiliz Arşivi) telafi etme ihtiyacı vardır [76].
2. Kaynak F’nin yazarının (Kaynak E kastediliyor) ikinci baskıda farklı kaynaklardan yeni bilgiler toplaması, tarihsel bilginin üretim sürecini nasıl etkilemiş olabilir?
Yeni bilgiler toplamak, birinci baskıdaki yanlış ve eksikleri düzeltme imkânı sunmuştur [77]. Bu durum, tarihsel bilgilerin, elde edilen yeni bilgilere, belgelere ve araştırma sonuçlarına göre değişebilir olduğu ilkesini destekler [48, 52].
Kaynak Ğ (Yazılı Belge Yeterliliği) [80, 81]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Kaynak Ğ’ye göre sadece yazılı belgelere dayanan bir tarih araştırması, geçerli ve güvenilir bilgilere ulaşmak için yeterli midir? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Yeterli değildir. Gerekçe: Yalnızca resmî vesikalara güvenmek mümkün değildir [80]. Maddesel kültür kalıntıları (eski kent yıkıntıları), yazılı belgelere hiç yansımamış birçok giz perdesini aralayabilecek somut kanıtlar barındırır ve geçmişi daha objektif yansıtabilir [80].
Tarihsel Bilginin Üretim Sürecindeki Aşamalar [83-86]
Aşama
Amaç/Süreç
1. Konu veya Sorun Belirleme
Araştırılmak istenen konu veya problemin zaman, mekân ve içerik sınırlarını tespit etmek amacıyla sorular sorulur [83].
2. Kaynaklardan Bilgi Toplama
Seçilen konu çerçevesinde ilgili kaynaklar (kütüphane, arşiv, müze, G. Ağ) taranır. Toplanan bilgiler sınıflandırılır ve eleştirel bir yaklaşımla incelenir. Sınırlı bilgi durumunda yeniden kaynaklara başvurulur [85].
3. Kaynağı İnceleme
Kaynakların türü, yazarı, tarihi, dijital kimliği gibi temel unsurlar belirlenir [84].
4. Kaynağı Sorgulama
Kaynaklar; sınırlılık, geçerlilik ve güvenilirlik açısından sorgulanır. Herhangi bir çelişki, tutarsızlık, propaganda, ön yargı veya yönlendirme olup olmadığı tespit edilir. Farklı bakış açıları belirlenir [84, 86].
5. Kaynağı Yorumlama
Kaynaklardaki bilgiler eleştirel bir bakış açısıyla, o dönemin şartları göz önünde bulundurularak yorumlanır. Ana fikir, şahıs, yer, zaman gibi unsurların özellikleri belirlenir [84].
6. Kanıta Dayalı Ürün Oluşturma
Tüm bilgiler bir araya getirilerek özgün bir eser (makale, kitap vb.) yazılır. Uygun yerlerde atıf yapılır ve kaynakça belirtilir (bilimsel etik gereği zorunludur) [85].
Metin İnceleme (Matbaa Tartışması) [87, 88]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Tarihsel bilginin üretim sürecinde çarpıtma, algı oluşturma, yönlendirme, görmezden gelme gibi yanlış tutum ve davranışlar ne gibi sorunlara yol açar?
Toplumlar ve Milletler Açısından: İdeolojik, bilimsel olmayan, çarpıtılmış bilgilerin yayılmasına neden olur [87]. Toplumun kendi benliğine ve millî geleneklerine düşman olan unsurlarla mücadele etme lüzumunu görememesine yol açabilir (Atatürk’ün sözüyle ilişkilendirilerek) [22]. Yanlış tarih, ortak hafızayı bozar ve kimlik oluşumunu olumsuz etkiler [18, 24].
2. Metinlerden yararlanarak tarihçilerin sahip olması gereken ahlaki değerlere ilişkin üç ilke yazınız.
1. Araştırma ve incelemelerini belgelere (delillere) dayandırmak [87]. 2. Olayları bilimsel yöntemlerle, nesnel ve sistemli bir şekilde sorgulamak [68, 70]. 3. Konuya hazırlıksız ve araştırma yapmadan, “ideolojik bir yorumla” [87] veya mantık hatalarıyla (90 bin hattat gibi) yaklaşmamak [87].
1.4. Tarih Araştırma ve Yazımında Dijital Dönüşüm
Öğrenelim (Dijitalleşmenin Etkisi) [97]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Kaynakların dijitalleştirilmesi, tarih araştırmalarını ve yazımını nasıl etkilemiş olabilir?
Büyük miktarda veri ulaşılabilir hâle gelmiştir [93]. Tarihçiler toplumsal ve kültürel değişimler hakkında daha kapsamlı analizler yapabilir [93]. Yeni teoriler geliştirilmesi ve daha önce fark edilmemiş bağlantıların ortaya çıkarılması mümkün olmuştur [93].
3. Dijital tarih araştırmaları yapılırken yasalara uymanın gerekliliğini açıklayan en az iki cümle yazınız.
Telif ve fikrî mülkiyet haklarını (alıntı ve referans kullanımı) dikkate almak zorunludur [108]. Veri güvenliği için yapay zekâ uygulamalarını kullanırken kişisel bilgileri paylaşmamak önemlidir, çünkü komutlar veri olarak depolanır [214].
Bilgi Görseli 1.4 (Dijital Tarih Süreçleri) [103]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Dijital tarih çalışmaları hangi süreçler sonucunda gerçekleşmektedir?
1. Araştırma ve Veri Toplama (Konu belirleme ve güvenilir kaynaklardan bilgi toplama) [98]. 2. Verileri Dijitalleştirme (Fiziksel belgeleri dijital formata dönüştürme) [99]. 3. Verileri Düzenleme ve Kataloglama (Yanlış/eksik verileri ayıklama, meta verilere dönüştürme) [99]. 4. Verileri Analiz Etme ve Yorumlama (Derinlemesine inceleme, anlamlandırma ve yorumlama) [101]. 5. Sonuçları Paylaşma ve Sunma (Verilerin görselleştirilmesi ve bilimsel yollarla paylaşılması) [102].
Uygulayalım (Dijitalleşme Öncesi ve Dönemi Karşılaştırması) [104]
Başlık
Dijitalleşme Öncesi Tarih Araştırmaları
Dijitalleşme Döneminde Tarih Araştırmaları
Analog veriler
Fiziksel belgeler (yazılı belgeler, el yazmaları) [92].
Doğuştan dijital veriler (E-kitaplar, çevrim içi forumlar, elektronik kayıtlar) [92, 94].
Arşiv taraması
Fiziksel arşivlere gidilerek yapılan tarama [85].
Çevrim içi tarama (Büyük veriye erişim, ileri arama/filtreleme imkânları) [92].
Yakın okuma
Metnin yavaş ve derinlemesine okunması [92].
Uzak okuma (Büyük veri setlerinin hızlı analizi) [92].
Bireysel yazma
Tek bir yazarın çalışması [93].
İş birlikli yazma (Bulut tabanlı ortamlarla aynı anda çalışma) [98].
Metin
Geleneksel doğrusal metin [94].
Hiper metin (Yazı, görsel, video gibi verileri içeren bağlantılı metin) [94].
ÜNİTE 2: ESKİ ÇAĞ MEDENİYETLERİ
2.1. Tarım Devrimi’nin Eski Çağ’a Etkileri
Düşünelim (Taş Aletler ve İcatlar) [120]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. İnsanların ilk taş aletlerden akıllı telefonlara kadar çeşitli aletler kullanabilmesi sizce hangi becerileri sayesinde mümkün olmuştur?
İnsanların akıllarını ve ellerini kullanması [119], tasarlama yeteneği [119], ve bu birikimlerini nesilden nesile aktarabilme becerisi sayesinde [119].
3. Yerleşik hayatın görüldüğü ilk coğrafyalardan biri olan Anadolu’daki ilk yerleşim yerlerine örnekler veriniz.
Çatalhöyük, Hacılar, Cafer Höyük ve Aşıklı Höyük [126].
Çizgi Roman İnceleme (Tarım Devrimi’nin Etkileri) [124]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Tarım Devrimi sosyal, ekonomik, askerî ve dinî açıdan hangi yenilikleri ortaya çıkarmış olabilir?
Sosyal: Yerleşik hayata geçiş [126], nüfus artışı [142], toplumsal iş bölümünün çeşitlenmesi [126], sosyal sınıfların oluşması [142]. Ekonomik: Artı ürün oluşumu [126, 140], özel mülkiyet [126, 142], takas ekonomisi ve ticaret [141]. Askerî/Siyasi: Artı ürünü korumak için sur inşası [124], kent devletlerine giden sürecin başlaması [126]. Dinî: Tapınakların (ziggurat) depolama amacıyla kullanılması [123].
Tarım Devrimi Coğrafyaları [138]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Kaynak K’de bahsedilen eski Mısırlılar tarımı, Tarım Devrimi’nin gerçekleştiği üç bölgenin hangisinden öğrenmiş olabilirler?
Mezopotamya’dan öğrenmiş olabilirler. Gerekçe: Mezopotamya, Tarım Devrimi’nin ortaya çıkıp yayıldığı bölgedir ve sınırları Toros dağlarının eteklerinden Mısır’a kadar uzanan geniş bir coğrafyayı içine alır [134].
2. Tarım Devrimi’nin ilk önce Mezopotamya’da başlamış olması bu coğrafyanın hangi özellikleriyle açıklanabilir?
Fırat ve Dicle nehirlerinin suladığı verimli topraklar [134], ve bu coğrafyada yaşayan insanların tepelerin yamaçlarında yabani buğdayı evcilleştirerek bilinen ilk tarımsal üretimi gerçekleştirmesiyle açıklanabilir [135].
Tarım Devrimi’nin Yerleşmeye ve Ekonomiye Etkileri [142]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Tarımsal üretim insanoğlunun hayatında ne tür değişiklikler meydana getirmiştir? Örneklerle açıklayınız.
1. Yerleşik Hayata Geçiş: Tarım arazilerini ekip sulama zorunluluğu nedeniyle göçebe yaşamdan üretim temelli yerleşik hayata geçilmiştir [139]. (Örnek: Çatalhöyük gibi ilk toplu yerleşimler) [139, 140]. 2. Ekonomik ve Sosyal Değişim: Nüfus artmıştır, özel mülkiyet kavramı ortaya çıkmıştır [142]. Artı ürünlerin takas edilmesiyle takas ekonomisi ve iş bölümü yaygınlaşmıştır [141].
Eski Çağ’da Tarım Devrimi’nin sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel açıdan neden olduğu değişimleri sıralayınız.
Sosyal: Yerleşik hayata geçiş, nüfus artışı, sosyal sınıfların oluşumu [142]. Ekonomik: Artı ürün, özel mülkiyet, takas ekonomisinin ortaya çıkması [126, 142, 141]. Siyasi: Devlet olgusunun temellerinin atılması, yöneticilerin ortaya çıkması [142]. Kültürel: Tecrübelerin aktarılması, çanak-çömlek yapımı gibi yeni iş kolları [119, 126, 140].
2.2. Eski Çağ’da Yönetenler ve Savaşanlar
Mezopotamya (Sümerler ve Akadlar)
Medeniyet
Yönetim ve Ordu Özellikleri
Sümerler
Her büyük şehir bir krallık gibi yapılandırılmıştır [162]. Krallar aynı zamanda başrahip, başkomutan ve başyargıçtır [162]. Düzenli askerî birlikler (savaş arabalı ve piyadeler) oluşturulmuştur [162].
Akadlar
İmparatorluk adı verilen sistemin temellerini atmışlardır [150, 172]. Krallar “Evrenin Kralı” gibi tanrısal unvanlar kullanmıştır [172]. Uzak bölgelere seferler düzenlenmiş, amaç ganimet ve vergi almaktır [171, 172].
Mısırlılar
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Mısır kralları adına piramit şeklinde anıtsal mezarlar inşa edilmesinin sebepleri neler olabilir?
Firavunların mutlak güce sahip olması ve Tanrının yeryüzündeki temsilcisi kabul edilmesi [165]. Ölümden sonra yeni bir hayatın başlayacağına inanılması (mumyalama tekniği ve piramitler) [231].
Metin ve görsellere göre Mısırlıların yönetim ve ordu özelliklerini en iyi belirten üç nitelik ne olabilir?
Mutlak Otorite (Firavun): Firavunlar tanrı kraldır ve mutlak güce sahiptir [165, 233]. Düzenli Ordu ve Teknoloji: Gençlerden oluşan düzenli ordu, metal silahlar ve atlı savaş arabaları kullanmıştır [168, 169]. Bürokrasi: Merkezi yönetimden bağımsız valiler bulunmuş, sonra yetkileri alınarak yeni görevliler atanmıştır [165].
Anadolu (Hititler)
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Kaynak E’ye göre Hititlerin bir imparatorluk olarak nitelendirilebileceği görüşü hangi temellere dayanmaktadır?
Merkezi iktidarın geniş toprakları ve birkaç toplumu içine alıp, askeri fetihlerle onlara egemen olması [174]. Uyruk ülkelerin üretim fazlasından yararlanılması ve üstün bir idari çerçevenin varlığı [174].
Metin ve görsellere göre Hititlerin yönetim ve ordu özelliklerini en iyi belirten üç nitelik ne olabilir?
Askerî Güç: Ordunun başat unsurları piyadeler ve savaş arabalarıdır [173]. Diplomasi: Mısırlılarla ilk barış antlaşması olan Kadeş Antlaşması’nı imzalamışlardır [173]. Merkezi Yönetim: Sorumlulukları geniş olan başyardımcı/saray görevlisi sınır bölgelerini idare etmiştir [173].
Avrupa (Romalılar)
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Görsel 2.20’de görülen Roma ordusunun uyguladığı kaplumbağa dizilişi taktiğini avantaj ve dezavantajları açısından değerlendiriniz.
Avantaj: Üstten ve yanlardan gelebilecek saldırılara karşı etkili bir savunma sağlar [176]. Dezavantaj: Kullanılan teçhizat (zırh, miğfer, kılıç, kalkan) askerlerin hareket kabiliyetini kısıtlamıştır [176].
Kaynak G’deki bilgilerden hareketle Roma Devleti’nin yönetim ve ordu sistemi açısından geçirdiği dönüşümü yazınız.
MS 2. yüzyılda strateji, sabit sınır ve ağır piyade lejyonlarına dayalı önleyici saldırılardı [178]. MS 4. yüzyıl stratejisi ise, derinlikli savunmaya ve seçkin bir ani taarruz süvarisinin etrafında örgütlenmiş hareketli sahra ordularının karşı saldırılarına dayanıyordu [178]. Kaleler ve savunma yapıları güçlendirilmiştir [178].
Türkistan (Asya Hunları)
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Kaynak I’ya göre Asya Hunları, çağdaşı olan devletleri ne şekilde etkilemiştir? Açıklayınız.
Hunların okçu süvarileri Çinliler için karşı konulmaz bir güç haline gelmiş [183]. Çin hanedanları, Çin Seddi’ni inşa etmiş [183] ve askerî bir reform yaparak ordularını giyim, teçhizat ve sistem bakımından Hun tarzında örgütlemeye çalışmıştır. At kültürü ve kompozit yay Çinlilere geçmiştir [183].
Kaynak Ğ ve H’ye göre kurultayın işlevleri nelerdir?
Hükümdar yönetimle ilgili kararlar alırken Kurultay’a danışırdı [181]. Savunma anlayışında yeni görüşler (surlu şehirler) ortaya atılırdı [182]. Büyük kurultaylarda insan ve hayvan sayımı yapılırdı [183].
Uygulayalım (Yönetim Sistemleri Tablosu Özeti) [187]
Devletler
Yönetim Şekli
Egemenlik Anlayışı
Meşruiyet Kaynağı
Sümerler
Monarşi [162]
Hükümdar/Din [162]
Başrahip/Tanrı Kral [162]
Mısırlılar
Monarşi [165]
Din/Hükümdar [165]
Firavun (Tanrı Kral) [165]
Akadlar
Monarşi [172]
Hükümdar/Din [172]
İmparatorluk (Evrenin Kralı) [172]
Hititler
Monarşi [173]
Hükümdar [173]
Fetih/İmparatorluk [174]
Romalılar
Cumhuriyet/Monarşi [176]
Yasa/Hükümdar [176]
Senato/Lejyon [176]
Asya Hunları
Monarşi [181]
Din/Soy/Hükümdar [181]
Kut (Tanrı vergisi) [181]
2.3. Eski Çağ’da Hukuk
Sarmal Bulmaca (Tanımlar) [191, Sözlük 483-506]
No
Kavram
Tanım
1
Hürriyet
Her türlü dış etkilerden bağımsız olarak insanın kendi iradesine göre karar vermesi veya davranması durumu [191].
2
Adalet
Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek [191].
3
Hukuk
Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü [191].
4
Kısasa kısas
Bir suçluyu, başkalarına yaptığı kötülüğü kendisine aynı biçimde uygulayarak cezalandırma [191].
5
Töre
Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşam biçimlerinin bütünü, âdet [191, 117].
6
Kurultay
Eski Türklerde ve Moğollarda devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclis [191, 117].
7
Senato
Eski Roma’da özellikle soylulardan oluşan yöneticiler meclisi [191, 117].
8
Yazıt
Bir kimse veya bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, kitabe [191, 117].
9
Yargı Yeri
Bir yargıçtan ve bazen savcı ve yargıçlardan oluşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yer.
10
Köle
Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse, esir [192].
Hukuk Sistemleri Benzerlik ve Farklılıkları [192-204]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Eski Çağ medeniyetlerindeki hukuk kurallarının birbirleriyle benzer ve farklı yönleri nelerdir?
Benzerlikler: Hukukun kaynağı genellikle dine dayandırılmıştır (Mezopotamya, Hitit, Türkistan) [193, 195, 196]. Kanunlarda özel mülkiyet ve ailenin korunmasıyla ilgili hükümler yer almıştır [193, 194]. Cinayet ve hırsızlık gibi ağır suçlara ağır cezalar (idam) verilmiştir [194, 203]. Farklılıklar: Mezopotamya’da kısasa kısas ağırlıklıyken (Babil) [193, 201], Hititlerde genellikle para cezası uygulanmıştır [195, 201]. Türklerde töre hukuku (yazısız) varken [196, 204], diğerlerinde yazılı kanunlar (Hammurabi, 12 Levha, Urkagina) vardır [197, 203]. Roma’da ceza toplumsal statüye göre farklılaşırken [202], Hunlarda kanunlar karşısında kimse ayrıcalıklı değildi [203].
Metin İnceleme (Eski Çağ’da Aile ve Kadın) [205, 206]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Eski Çağ medeniyetlerinde aile ve kadına verilen önemi açıklayınız.
Hititler: Aile kurumuna çok önem verilmiştir [205]. Evlilik sözleşmesi yoluyla kadınların ve çocukların hakları korunmuştur [205]. Kadınlar çalışma hayatına (işçi, ebe, şifacı) katılmıştır [205]. Türkler: Aile devletin temeli olarak kabul edilir [206]. Kadın, erkeğe eşit şekilde ailenin bir üyesidir [206]. Kadınlar konargöçer yaşam tarzından dolayı savaşçı olarak da görülebilmiştir (İskitler) [207].
ÜNİTE 2 Ölçme ve Değerlendirme Soruları
Metin Soruları (Soru 1-3) [303-306]
Soru
Cevap
1. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangileri Tarım Devrimi’nin özellikleriyle ilgili doğru bir yargıdır? (Birden fazla seçenek)
A) Tarım Devrimi günümüzde hâlâ etkili olan bir sürecin başlangıcıdır. (Doğru) B) Tarım Devrimi’yle insanlar kalıcı bir yerde toplu şekilde yaşamaya başlamıştır. (Doğru, ilk köyler kuruldu [304].) D) Tarım Devrimi birçok alanda insanlık tarihini etkilemiştir. (Doğru, Neolitik Devrim olarak anılır, köklü değişimdir [304].)
2. Tarım Devrimi ile toplulukların yerleşme ve ekonomisi arasında ne gibi benzerlikler ve farklılıklar vardır?
Farklar: Tarım Devrimi öncesi insanlar avcı toplayıcı (tüketici) bir hayat sürerken [304], sonrasında üretici yaşama ve yerleşik hayata geçilmiştir [303]. Ekonomi, doğanın sunduklarına bağlı olmaktan çıkıp, koyun, keçi gibi hayvanların evcilleştirilmesine ve düzenli üretime (tarım) dayanmıştır [304]. Benzerlikler: Her iki dönemde de hayatta kalma ve beslenme ihtiyacı temeldir.
3. Tarım Devrimi’nin etkileri hakkında yargıda bulunmak için neler söylersiniz?
Tarım Devrimi, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir [304]. Bu süreç, günlük yaşamı köklü bir biçimde değiştirmiş, ilk köylerin kurulmasını ve hayvanların evcilleştirilmesini sağlamıştır [304].
Kavram Soruları (Soru 4-6) [307]
Soru
İlgili Kavramlar (Numaralar)
4. Hunların yönetim ve ordu sistemlerinin özellikleri ile ilgili kavramlar hangileridir?
Onlu sistem (1), Kut (4), Süvari (5), Islık çalan ok (9), Turan taktiği (15) [181].
5. İmparatorluk Dönemi Roma Devleti’nin yönetim ve ordu sistemlerinin özellikleri ile ilgili kavramlar hangileridir?
6. Mezopotamya ve Anadolu medeniyetlerinin yönetim ve ordu sistemlerinin özellikleri ile ilgili kavramlar hangileridir?
Başrahip (7), Tanrı kral (8) (Mısır/Akad) [165, 172], Kale (10) (Hitit) [174], Piramit (12) (Mısır) [165], Kent devleti (13) (Sümer/İyon) [162], İmparatorluk (14) (Akad/Hitit) [172, 174].
Karşılaştırma Soruları (Soru 7-9) [308, 309]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
7. Alper’in ve Ayşe’nin çıkarımlarından hangisini doğru buluyorsunuz?
Alper’in çıkarımı (Türkler galip gelirdi) daha olasıdır.Gerekçe: Türk ordusu süvari ve okçulukta usta olup [183], Turan taktiğiyle pusu kurarak [181] Roma lejyonlarının (ağır teçhizatlı ve hareket kabiliyeti kısıtlı piyadeler) [176] çevresini sarabilir. Roma’nın Kaplumbağa dizilişi savunma amaçlı olup hareketli taarruz için yetersiz kalırdı [176, 309].
8. Türklerin ve Romalıların kullandıkları techizatları, savaşın seyrine etkileri bakımından yorumlayınız.
Türkler: Hafif zırh ve ıslık çalan ok/yay kullanmıştır [181]. Seyre etkisi; hız ve hareket kabiliyeti sağlamış, uzaktan etkili vuruş imkânı sunmuştur [181, 373]. Romalılar: Zırh, miğfer, kısa kılıç ve kalkan kullanmıştır [176]. Seyre etkisi; yakın dövüşte ve savunmada dayanıklılık sağlamış, ancak hareket yeteneğini kısıtlamıştır [176].
9. Bu iki devletin askerlerini ve savaş taktiklerini, taarruz ve savunma savaşlarındaki avantajlı ve dezavantajlı yönleri açısından yorumlayınız.
Türkler (Turan Taktiği):Taarruzda avantajlıdır, çünkü düşmanı pusuya düşürerek hızlıca çevreler ve süvari gücüyle uzaktan vurur [181]. Savunmada dezavantajlıdır, çünkü hafif teçhizat yakın dövüşe karşı kırılgan olabilir [176, 181]. Romalılar (Kaplumbağa Dizilişi):Savunmada avantajlıdır, çünkü kalkanlar ve ağır zırhlar toplu koruma sağlar [176]. Taarruzda dezavantajlıdır, çünkü yavaş ve hareket kabiliyeti düşüktür; uzun süreli seferler ve manevralar zordur [176].
Hukuk Soruları (Soru 10-11) [309-311]
Soru
Cevap
10. Bu metinde Sümer kralının I. güçlünün zayıfı ezmesi, II. hırsızlık, III. zulüm suçlarından hangilerini engellediğini belirtmesi adalete önem verdiğinin göstergesidir?
D) I ve III.Gerekçe: Yetimleri zenginlere ve dulları güçlü adamlara teslim etmemesi (I. güçlünün zayıfı ezmesi) ve düşmanlığı, şiddeti (III. zulüm) kaldırması adalete önem verdiğini gösterir [309]. Hırsızlık (II) metinde geçmemektedir.
11. Sizce Aynur öğretmen, toplumsal düzenin sağlanmasında hukuk kurallarının gerekliliği konusunda bu metinlere ek olarak hangi açıklamaları yapmış olabilir?
Hukuk kuralları, yasaların yazılı olduğu için kesin olmasını sağlar ve bireysel keyfiyete tabi tutulmasını zorlaştırır [310]. Yazılı kanunlar, halkın haklarının eşit olduğunun teminatı anlamındaki özgürlük kavramının gerçeğe dönüşmesini sağlar [310]. Hukuk, aynı zamanda toplumsal barışı ve birliği sağlar (zulmü ve şiddeti kaldırarak) [309].
Kültür ve Yaşam Tarzı Soruları (Soru 14, 18) [312, 313]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
14. Buna göre Fatma, Hun kavimlerinin yaşam tarzları ile sanatsal faaliyetleri arasında nasıl bir ilişki kurmuş olabilir?
Konargöçer yaşam tarzı ve hayvancılık temel geçim kaynağı olduğu için [289, 312], sanat eserleri taşınabilir olmalıydı (halı, kilim) [259]. Ayrıca yaşamlarında önemli yer tutan hayvanlarla yakın ilişkileri nedeniyle (hayvan sevgisi) [312], sanatta hayvan figürleri (hayvan üslubu) yoğun olarak kullanılmıştır [259, 267].
18. Bu metne göre konargöçerlerin kültürlerinin oluşmasında I. yaşam şartları, II. bağımsızlık duyguları, III. geçim kaynakları unsurlarından hangileri etkilidir?
D) I ve III.Gerekçe: Metin, hayatı zorlaştıran aşırı soğuklar, kuraklık, sel, salgın hastalıklar gibi yaşam şartlarını (I) ve hayvancılık (büyük sürüleri sevk etme zorluğu) gibi geçim kaynaklarını (III) Türklerin yaşam tarzını ve kültürünü oluşturmadaki zorlayıcı etkenler olarak vurgulamaktadır [312].
Göç: Bir topluluğun yurdunu terk ederek başka bir yere gitmesi veya yer değiştirmesi [318]. Göçebe: Hayvan sürülerini otlatmak ve geçici yerleşimler kurmak amacıyla düzenli olarak yer değiştiren topluluklar [280]. Konargöçer: Mevsime bağlı olarak iki bölge (yaylak ve kışlak) arasında gidip gelen topluluklar [280]. Göçmen: Kendi ülkesinden ayrılarak yerleşmek için başka ülkeye giden kimse veya topluluk [491].
Bilgi Görseli 3.2 (Kavimler Göçü) [325, 326, 327]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Kavimler Göçü hangi dönemde yaşanmış ve hangi coğrafyaları etkilemiştir?
MS IV. yüzyılın sonunda (374’te Hunların İtil Nehri’ni geçmesiyle başlayarak) yaşanmıştır [324, 327]. Avrupa (özellikle Roma İmparatorluğu’nun kuzey eyaletleri, Trakya, İspanya) ve Asya (Türkistan) coğrafyalarını etkilemiştir [326, 320].
2. Bu büyük göç hareketine neden “Kavimler Göçü” adı verilmiştir?
Bu hareket, Hun askerî gücünün etkisiyle başlamış ve kavimlerin birbirlerini yurtlarından sürmesi ile devam ederek [326], Roma topraklarını altüst eden bir göç dalgası yaratmış; bu süreçte Alanlar, Ostrogotlar, Vizigotlar gibi birçok kavim harekete geçmiştir [327].
3. Bilgi görselindeki domino taşları neyi simgelemektedir?
Kavimlerin birbirini sürüklemesini ve yurtlarından etmesini simgelemektedir [327]. Bu durum, bir hareketin (Hunlar) etkisiyle zincirleme tepkime (domino etkisi) yaratarak Avrupa’nın etnik çehresini değiştirmesini anlatır [326].
Değişim ve Süreklilik Formu (Kavimler Göçü Sonuçları) [343]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap
Orta Çağ’da Avrupa ve Asya’daki değişimi başlatan olay nedir?
Kavimler Göçü [327].
Bu değişim hangi zaman aralığında gerçekleşmiştir?
MS IV. yüzyılın sonlarından itibaren (Hunların 374’te İtil’i geçmesiyle) başlayan ve yaklaşık sekiz yüzyılı kapsayan bir sürecin parçasıdır [324, 327].
Bu süreçte değişen unsurlar nelerdir?
Avrupa’nın etnik çehresi [326], Roma İmparatorluğu’nun parçalanması (Batı Roma’nın yıkılması) [316, 329], siyasi yapının feodalizme dönüşmesi [329, 341], skolastik düşüncenin güçlenmesi [339].
Kitlesel göçlerin olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir?
Olumsuz: Roma İmparatorluğu sarsılmış [332], Avrupa’da kargaşa, savaş, yağmalar ve idari boşluk yaşanmıştır [329, 331]. Olumlu: Günümüz Avrupa milletlerinin temelleri atılmıştır [327]. Türklerin Avrupa’ya yenilikler (pantolon, üzengi, savaş kültürü) getirmesi [327, 342].
3.2. Orta Çağ’daki Siyasi ve Askerî Gelişmeler
Çin İmparatorluğu Yönetimi ve Ordusu
Özellikler
Kaynaklara Dayalı Açıklamalar
Yönetim Yapısı
Hükümdar, Gök’ün yeryüzündeki temsilcisi (Gök’ün oğlu) kabul edilir [351]. Yönetimde başbakan ve üç sekreterlik görev yapmıştır [352]. Yönetim birimleri valilik sistemine dayanır (duhu zhidu sistemi) [352]. Sosyal yapı asiller (Şe’ler), köylüler (Nong’lar) ve kölelerden oluşur [351].
Ordu Yapısı
Karaşeher gibi tarıma elverişli bölgelerde askeri tarım toplulukları (tuntian) sistemi kurulmuştur [353]. Ordunun çoğunluğunu piyadeler oluşturmuştur, ancak çevik hafif süvari birlikleri de özel olarak seçilmiştir (Göktürk kuvvetlerine karşı) [354].
Sâsânî İmparatorluğu Yönetimi ve Ordusu
Özellikler
Kaynaklara Dayalı Açıklamalar
Yönetim Yapısı
Hükümdarlara şa-hanşah (“şahların şahı”) denirdi [357]. Yüksek kapasitede merkeziyetçi bir yapıya sahiptir [357]. Devlet işleri divan adı verilen kurullarda yürütülürdü [357]. Başvezir (ikinci adam) bulunur; din adamları konseyi hükümdarlar üzerinde yaptırım gücüne sahiptir [357].
Ordu Yapısı
Temel olarak süvari ve piyadelerden oluşur; süvariler piyadeden üstün ve saygındı (daha fazla maaş alırlar) [358]. Ağır zırhlı mızraklı süvari birliklerine dayanır [358]. Ordu birlikleri onluk sisteme göre düzenlenmiştir [358]. Orduya maaş ödenir ve araziler ikta olarak bağışlanabilirdi [359].
Doğu Roma İmparatorluğu Yönetimi ve Ordusu
Özellikler
Kaynaklara Dayalı Açıklamalar
Yönetim Yapısı
İmparator (otokratik yönetim) kanun koyucu, en yüksek yargıç, idari, mali ve askeri otoritedir; tanrısal irade ile göreve geldiğine inanılır [361]. Senato törensel bir kuruldur, yetkisi sınırlıdır [361]. Devlet, Roma hukuk sistemini geliştirmiştir [361]. Thema sistemi kurulmuştur (idari ve askeri gücü bir arada tutan yönetim birimi) [362].
Ordu Yapısı
Thema sisteminde thema’lara çiftçi-askerler yerleştirilmiştir [362]. Ordu gücü piyadeden ziyade atlı birliklere dayanmıştır, süvari sınıfının önemi artmıştır [362, 475].
I-II. Göktürk ve Uygur Devletleri Yönetimi ve Ordusu
Özellikler
Kaynaklara Dayalı Açıklamalar
Yönetim Yapısı
Devlet başkanlığı kağanlık ile temsil edilir. Siyasi iktidar ‘kut’ tabiriyle ifade olunur (Tanrı tarafından verilir) [368]. Hükümdar, kanunlara (töre) uyar fakat kanun yapamazdı [368]. Meclis (toy) vasıtasıyla kontrol edilirdi [368]. Göktürklerde kulluk ve kölelik yoktu, herkes hürdü; kadınların da önemli yerleri vardı (Hatun, emirnameleri kağanla birlikte imzalar) [368, 369].
Ordu Yapısı
Ordu-millet anlayışı hâkimdir [371]. Barışta günlük işleriyle meşgul olan halk, savaşta topyekûn seferberlik hâlindedir [371]. Ordu ücretli değildir ve daimidir [372]. Temelde atlı birliklerden oluşur (Türk süvarileri çok hızlıdır) [372, 373]. Kadınlar ordulara kumanda edebilir veya harplere katılabilirdi [371].
İslam Devleti (Hz. Muhammed ve Dört Halife Dönemi) Yönetimi ve Ordusu
Özellikler
Kaynaklara Dayalı Açıklamalar
Yönetim Yapısı
Hz. Peygamber devletin başıdır (Medine Sözleşmesi) [374]. Yönetim istişare üzerine kurulmuştur [379]. Halifeler, ümmetin seçimiyle göreve gelir (tevarüs/veraset yoktur) [385]. Hz. Ömer döneminde divan teşkilatı kurulmuş ve adli/mali işler ayrılmıştır [385]. Halifeler Kur’ân ve Sünnet’e bağlı kalmıştır [385].
Ordu Yapısı
Düzenli bir ordudan bahsetmek mümkün değildir; Müslüman olan herkes asker sayılırdı (Ordu gönüllülerden oluşurdu) [380]. Savaşanlar maaş almaz, ganimetin 4/5’i aralarında eşit pay edilirdi [380]. Ordu süvari ve piyade birliklerinden oluşurdu [380].
Emevi Devleti Yönetimi ve Ordusu
Özellikler
Kaynaklara Dayalı Açıklamalar
Yönetim Yapısı
Muâviye, hilafeti veliaht tayiniyle verasete dönüştürmüştür [391]. Halife, resmî unvanı olmasa da fiilen hükümdardı [391]. Hâciblik görevi ihdas edilmiştir (halifeyi suikastlardan ve halkın meşgul etmesinden korumak) [391, 473]. İslâm toplumu Araplar ve Arap olmayan, ikinci sınıf muamelesi gören Mevâlî‘ye ayrılmıştır [391, 392].
Ordu Yapısı
Ordunun çoğunluğunu Araplar oluştururken, sınırların genişlemesiyle farklı milletlerden insanlar askere alınmıştır [393]. Mevâlî, Arap askerlerden daha az maaş almıştır [393]. Ordu merkez kuvvetler, sağ/sol cenahlar ve öncü/artçı birliklerden oluşur; öncü birlikler atlı, büyük kısım piyadedir [393].
3.3. Orta Çağ’da Ticaret Yolları
Düşünelim (Ticaret Yolları) [403, 404]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Ticaret yollarındaki taşımacılık faaliyetleri zaman içinde nasıl bir değişime uğramıştır?
Yüzyıllar boyunca develerle yük taşımacılığı yapılmıştır [403]. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ticarette kara yolu taşımacılığı şekil değiştirmiş, modern araçlar kullanılmaya başlanmıştır [403, 411].
2. Eski Çağ’da kullanılan ticaret yolları hangileridir?
Kral Yolu [404]. (Ayrıca Bronz Çağı’ndan itibaren yerel deniz ticareti mevcuttur [405]).
Metin ve Harita İnceleme (Ticaret Yolları) [406, 409, 412, 413]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
Ticaret yollarının güzergâhlarının belirlenmesinde hangi şartlar etkili olmuştur?
Zorlu doğa koşulları (Gobi Çölü, Taklamakan Çölü, Pamirler) ve aşırı sıcaklıklar ile başa çıkma gereği [410]. Develerin dayanıklılığı [410]. Güzergâh üzerindeki şehirlerin (kervansaraylar) ticari konaklama merkezleri olarak kullanılması [414].
İpek Yolu’nda ticareti yapılan en önemli ürünün ipek olmasının nedenleri neler olabilir?
İpek Yolu, MÖ 200 yılından MS 1400 yılına kadar Doğu-Batı kara transit ticaretinde kullanılan en işlek yoldur [421]. İpek ve ipekli kumaşlar Çin’de bol miktarda üretiliyordu ve Roma İmparatorluğu’na götürülüyordu; yüksek değerli mallar olduğu için uzun mesafelerde taşınmaya değerdi [412, 421].
Çin ve Hindistan’dan dünyanın diğer bölgelerine hangi ürünlerin ticareti yapılmıştır?
Çin’den: İpek, porselen, mürekkep, tarçın, bronz aynalar, barut, kâğıt [412]. Hindistan’dan: Baharat, çeşitli kumaşlar, fildişi, egzotik kürkler, değerli taşlar, şekerkamışı şekeri [412].
Kürk Yolu üzerinden hangi ürünlerin ticareti yapılmıştır?
Samur, vaşak, kunduz, tilki, sincap, sansar gibi çeşitli hayvan kürkleri [413].
Hanlar ve kervansaraylar niçin 30-40 km’lik mesafelerle inşa edilmiş olabilir?
Kervansaraylar ticari konaklama merkezleri olup, develi kervanların bir günlük yolculuk mesafesi göz önünde bulundurularak [414] seyahat ve ticaretin güvenliğini sağlamak için inşa edilmiştir.
Kervansaraylar [415]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
2. Sizce devletler, kervansarayların emniyetini sağlamak için neden özel tedbirler almış olabilir?
Güvenlik endişesi ve ıssız yollar nedeniyle [414]. Kervansaraylar, tüccarların mallarını rahatlıkla pazarladığı ortamlar oluşturmak ve ticari muamelelerin güvenliğini sağlamak için önemlidir. Ticaret, devletler için önemli bir gelir kaynağıdır [414].
Gazete Haberi (Modern İpek Yolu) [417]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
2. Tarihî İpek Yolu’yla günümüzde yapılması planlanan Modern İpek Yolu arasındaki başlıca farklar nelerdir?
Tarihî İpek Yolu: Ağırlıklı olarak develerle ve kara yoluyla yapılan ticarettir [410]. Modern İpek Yolu: Kara, deniz, hava ve demir yollarını birbirine bağlamayı amaçlayan küresel bir ulaşım ağıdır [417].
3.4. Orta Çağ’da Bilim, Kültür ve Sanat
Keşfedelim (Medeniyet Etkileşimi) [430, 431]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. İlk metinde geçen “medeniyetin insanlığın ortak malı olması” ifadesini yorumlayınız.
Medeniyet, insanlığın maddî ve manevî birikimidir ve kökleri tarihin ilk çağlarına kadar gitmektedir [430]. Bu, medeniyetin tek bir millete veya devlete özgü olamayacağını; aksine, kendinden önceki medeniyetlerden etkilendiğini (müteessir) ve sonraki medeniyetleri etkilediğini (müessir) gösterir [430]. Her topluluk, medeniyet yapısının yükselmesi ve tamamlanması için çaba göstermiştir [430].
2. İkinci metinde medeniyet kavramı ile ebru sanatı arasında nasıl bir ilişki kurulmuştur?
İlişki: Medeniyetler birbirlerinden kopuk değildir, aksine zamansal ve mekânsal olarak etkileşim içindedirler [433]. Bu durum, bir ebru teknesi yüzeyindeki renklerin karışıp yeni biçimler oluşturmasına benzetilmiştir [433].
Fârâbî ve İbnü’l-Heysem İnceleme (Rol Model) [452, 453]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Kaynaklarda Fârâbî ve İbnü’l-Heysem’in kişilik özelliklerine dair hangi değerler vurgulanmaktadır?
Fârâbî: Maddî servete değer vermeyen zâhid oluşu, şöhretten nefret etmesi, ruh ve ahlâk temizliğini üstün tutması, doğruluğu, adaleti sevmesi, üstün zekâ ve irade gücü [452]. İbnü’l-Heysem: Öncekilerin başarılarını minnettarlıkla karşılamak, yanlışlarını ürkmeden düzeltmek ve gerçeği gelecek kuşağa emanet etmek (bilimsel dürüstlük) [457].
2. Bu bilim insanlarının örnek olabilecek yönleri neler olabilir?
Bilimsel çalışmalarında nesnelliği, dürüstlüğü ve eleştirel yaklaşımı (öncekilerin yanlışlarını düzeltmek) esas almaları [457]. İlim ve ahlâkı üstün tutmaları, maddiyata önem vermemeleri [452].
Medeniyetler Arası Etkileşim [455, 456]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
1. Bu bilgilerden yola çıkarak bilimsel çalışmaların Doğu ve Batı arasında bir medeniyet köprüsü inşa etmesi açısından İbn Sina, Fârâbî, Bîrûnî gibi ilim insanlarının önemini değerlendiriniz.
Bu âlimler, kadim medeniyetlerin (Eski Çağ) bilgi birikimini incelemiş ve yeniden yorumlayarak ortak dünya mirasına sunmuşlardır [455]. Örneğin Fârâbî’ye “Muallim-i Sânî” (İkinci Öğretmen) denmesi, Aristo’nun (birinci öğretmen) eserlerini dünya medeniyetine kazandırmasından kaynaklanmaktadır [455]. İbn Sina’nın eseri (el-Kanun fi’t-Tıp), Batı’da tıp fakültelerinde yüzyıllarca okutularak Batı dünyasının bilimsel ilerlemesine katkı sağlamış, böylece bir medeniyet köprüsü kurmuşlardır [455].
ÜNİTE 3 Ölçme ve Değerlendirme Soruları
Göç Soruları (Soru 2-4) [465, 466]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
2. Aşağıdakilerden hangisi Türklerin göç etmesinin nedenlerinden biri olarak gösterilebilir?
B) Ağır iklim koşulları [465]. (Aşırı soğuk, sel, aşırı kuraklık ve tipi gibi doğal afetler Türkistan’da hayatı zorlaştırmış ve insanları göçe zorlamıştır [465].)
3. Türkistan’da hayatı zorlaştıran ve insanları göçe zorlayan hususların ekonomi ile nasıl bir ilişkisi olduğu söylenebilir?
Aşırı soğuklar ve kuraklıklar, salgın hastalıklar ve toplu hayvan ölümlerine (koyun ve atların kırılması) neden olmuştur [465]. Başlıca ekonomik varlıklarını yitiren Türkler, bu nedenle yeni ekonomik sahalar aramak için göç etmeye başlamışlardır [465].
4. Türkistan’da yaşanan kitlesel göçler kültürel, siyasal ve ekonomik alanlarda ne gibi değişimler meydana getirmiş olabilir?
Siyasal: Avrupa’da Hun Devleti kurulmuştur [468], Roma İmparatorluğu bölünmüştür [468]. Kültürel: Avrupalılar Türklerden pantolon, üzengi gibi yenilikler öğrenmiştir [469]. Ekonomik: Göçe zorlayan ekonomik sıkıntılar sonrasında yeni ekonomik sahalar aranmıştır [465].
6. Sizce Orta Çağ’da yaşanan kitlesel göçlerin Avrupa ve Asya’da oluşturduğu değişimin en önemli etkisi nedir?
Gerekçe: Roma İmparatorluğu’nun bölünmesi ve Eski Çağ’ın kapanıp Orta Çağ’ın başlaması [468, 316]. Ayrıca günümüz Avrupa milletlerinin temellerinin atılması [469].
Kronoloji Sorusu (Soru 5) [466, 467]
(Verilen 11 gelişmenin kronolojik sıraya dizilmesi istenir. Aşağıda olay ve muhtemel tarihi verilmiştir.)
No
Gelişme
Olay
Tarih (Yaklaşık)
VI
Türk adı, VI. yüzyılın ortalarında Asya bozkırlarında yaygın bir şekilde kullanılır hâle gelmiştir.
(I. Göktürk Kuruluşu)
552
VIII
Doğu Roma İmparatorluğu’nun Doğu Akdeniz’deki üstünlüğü sona ermiştir.
(Yermük Savaşı)
636
IV
Attila, Doğu Roma İmparatorluğu’nu vergiye bağlamıştır.
(Avrupa Hunları)
MS V. yy.
IX
Müslümanlarla Doğu Roma arasında yapılan ilk savaştır.
Mute Savaşı
629
VII
İslam tarihinde devletin kuruluş esaslarını, organlarını ve temel prensiplerini ortaya koymuştur.
Medine Sözleşmesi (Hicret sonrası)
622
X
Türkistan’daki Türkler yaklaşık elli yıl Çin esaretinde yaşamıştır.
(Göktürk Esareti Dönemi)
630-680
I
Çin’de Tang Hanedanlığı Dönemi başlamıştır.
Tang Hanedanlığı
618
XI
İslam tarihinde Abbasiler iktidara gelmiştir.
Abbasi Devleti Kuruluşu
750
II
Abbasi Devleti’nde Türkler, sadece askerî alanda değil siyasi ve idari alanlarda da devlette etkili olmuşlardır.
10. Kaynaklarda yer alan Orta Çağ devletlerinin yönetim yapılarının özellikleri nelerdir?
Sâsânîler: Din devleti, din adamları kontrolünde, merkezi yönetim (saray) ve divanlar bulunur. Vezir, başbakandır. Hükümdar tayin etme yetkisi din adamlarındadır [472]. Abbasiler: Halife mutlak hükümdardır (veraset), iktidarın kaynağı ilahi temele dayanır. Vezirlik (başbakan) ve Hâciblik (koruma) müesseseleri kurulmuştur [473].
11. Kaynaklarda yer alan Orta Çağ devletlerinin yönetim yapılarının benzerlik ve farklılıkları nelerdir?
Benzerlikler: Her iki devlette de mutlakiyetçi bir yönetim anlayışı mevcuttur (Halife/Şahanşah) [473, 472]. Merkezî idarenin başında halife/hükümdar, yürütmenin başında ise vezir bulunur [473, 472]. Farklılıklar: Sâsânîlerde din adamları hükümdarı tayin edebilirken [472], Abbasilerde hilafet verasete dayalıdır [473].
12. Tabloda yer verilen Orta Çağ devletlerinin ordu yapılarının özellikleri nelerdir?
Çin (Tang): Piyadeler çoğunlukta, hafif süvari birlikleri özel seçilmiştir. Askerî tarım toplulukları (tuntian) kurulmuştur [475]. Sâsânî: Süvariler (ağır zırhlı) piyadeden üstündür ve maaşları fazladır. İkta sistemi uygulanmıştır. Ordu onluk sisteme göre düzenlenmiştir [475]. Doğu Roma: Süvari sınıfının önemi artmıştır. Thema sistemiyle çiftçi-askerler konuşlandırılmıştır [475]. Göktürk/Uygur: Ordu-millet anlayışı, topyekûn seferberlik, atlı birlikler, kadınlar savaşa katılır, ücretli askerlik yoktur [476]. Emeviler: Ordu piyade ve süvarilerden oluşur. Araplar çoğunluktadır, mevaliler Arap askerlerden daha az maaş alır [476].
13. Tabloda yer verilen Orta Çağ devletlerinin ordu yapılarındaki benzerlik ve farklılıklar nelerdir?
Benzerlikler: Sâsânî ve Emevilerde orduda farklı etnik gruplardan insanlar kullanılmıştır [475, 476]. Süvari birlikleri hemen hemen tüm ordularda önemli bir vurucu güçtür [475]. Farklılıklar: Türklerde ordu-millet ve ücretli asker yokken [476], diğer devletlerde (Sâsânî, Emevi) maaşlı askerler ve bazen ikta sistemi görülür [475, 476]. Emeviler, Araplar ve mevâlî arasında maaş ayrımı yapmıştır [476].
Ticaret Yolları Soruları (Soru 14, 15) [478, 479]
Soru
Kaynaklara Dayalı Cevap ve Gerekçesi
14. Verilen metin ve haritaya göre Orta Çağ’daki ticaret yolları üzerinde yer alan devlet ve toplumların etkileşimlerine yönelik I. Ticaret yolları üzerindeki şehirlerin ortak özellikleri nelerdir? II. Ticaret yollarının güzergâhlarının oluşumunda hangi hususlar etkili olmuştur? III. Devletler ve topluluklar ticaret yollarını ele geçirmek için neden mücadele etmişlerdir? sorularından hangileri sorulabilir?
E) I, II ve III.Gerekçe: Metin I. sorunun cevabını içerir (Merv, Rey ve Belh’in ticaret merkezi olması, zenginlik) [477]. II. sorunun cevabını içerir (Yakınlık ve coğrafi konum) [477]. III. sorunun cevabını içerir (Zenginliğin ölçeği o kadar büyüktü ki, kabile grupları arasında basınç artıyordu, bu da mücadeleyi işaret eder) [477, 423].
15. Orta Çağ’daki ticaret yolları, devletler ve toplumların ekonomik-kültürel ilişkilerini nasıl etkilemiştir?
Ticaret yolları, sadece ticari ürünlerin değil; fikirlerin, kültürlerin, inançların ve değerlerin de karşılıklı olarak aktarılmasına imkân sağlamıştır [406]. Bu yollar matematik, astronomi, bilim, sanat ve edebiyat gibi kültürel alanlarda bilgi akışını doğurmuştur [420]. Ekonomik açıdan, yol üzerindeki şehirler zenginleşmiş ve birer cazibe merkezi haline gelmiştir (Merv, Rey, Belh) [477].