Aşk, mafya ve zorbalık temalı, Japon isimleriyle bir roman yazdım! Hikaye, cesur bir kız olan Sakura Miyamoto ile tehlikeli mafya ailesinin oğlu Kaito Nakamura arasında geçiyor. Okul zorbalığıyla başlayan hikaye, yasak bir aşka ve mafya savaşlarına dönüşüyor.

Romanda şu karakterler var:

• Sakura Miyamoto – Cesur ve güçlü kahramanımız
• Kaito Nakamura – Karanlık geçmişe sahip mafya prensi
• Ryu Takahashi – Kaito’nun sadık dostu
• Hana – Sakura’nın zorbalığa maruz kalan kuzeni
• Hiroshi Nakamura – Kaito’nun acımasız mafya babası

Karanlık Kalpler

Bir Aşk ve İntikam Romanı

Bölüm 1: Karşılaşma

Yağmur Tokyo’nun sokaklarını ıslatırken, Sakura Miyamoto okuldan evine doğru koşuyordu. Sırılsıklam olmuştu ama umurunda değildi. Tek düşündüğü, bir an önce eve varıp kuzeni Hana’nın durumunu öğrenmekti.

Okuldaki o zorba çete yine işe koyulmuştu. Hana, Kaito Nakamura ve çetesinin hedefiydi. Kaito, okulun en zengin ve en korkulan öğrencisiydi. Ailesi şehrin en güçlü mafya ailelerinden biriydi ve herkes ondan çekinirdi.

“Sen nereye böyle aceleyle?”

Sakura, derin bir sesle durdu. Arkasını döndüğünde, Kaito’nun sağ kolu Ryu Takahashi’yi gördü. Yanında iki kişi daha vardı.

“Bırak geçeyim,” dedi Sakura, sesinde korku yoktu. Cesurdu, belki de fazla cesur.

“Küçük kız, sen kimsin ki Kaito-sama’ya karşı duruyorsun? Kuzeni savunacak kadar aptal mısın?”

Bölüm 2: Tehlikeli Oyun

Ertesi gün okula girdiğinde, tüm gözler üzerindeydi. Kaito Nakamura, koridorda ona doğru yürüyordu. Siyah okul üniforması bile ona tehlikeli bir hava veriyordu. Koyu siyah saçları, keskin çenesi ve o buz gibi gri gözleri…

“Sen Sakura Miyamoto’sun, değil mi?” dedi Kaito, alaycı bir gülümsemeyle.

“Ne istiyorsun?”

“Cesur bir kızsın. Hoşuma gitti.” Kaito ona yaklaştı, fısıldadı: “Ama cesaretinin seni öldüreceğini biliyorsun, değil mi?”

O andan itibaren Sakura’nın hayatı değişti. Kaito’nun ilgisi onu takibe dönüştü. Her köşede onu buluyordu. Bazen tehdit, bazen de… başka bir şey vardı o bakışlarda.

Bölüm 3: Karanlık Sırlar

“Neden beni rahat bırakmıyorsun?” Sakura sonunda patladı, çatıda yalnız kaldıklarında.

Kaito sessizce yaklaştı. “Çünkü sen… farklısın. Bu pis dünyada temiz kalan bir şeysin.”

“Ben senin oyuncağın değilim!”

“Hayır, değilsin.” Kaito’nun gözleri yumuşadı. “Belki de beni kurtarabilecek tek kişisin.”

O gece Sakura, Kaito’nun hikayesini öğrendi. Nasıl küçükken babasının mafya dünyasına zorla sokulduğunu, annesinin öldürüldüğünü, sevgiyi hiç tanımadığını…

Bölüm 4: Yasak Aşk

Günler geçtikçe aralarında tehlikeli bir bağ oluşmaya başladı. Kaito artık onu koruyordu, ama bu korumanın bedeli ağırdı. Rakip mafya ailesi, Kurogami klanı, Kaito’nun zayıf noktasını bulmuştu: Sakura.

“Onunla olan her anımda, kalbimin attığını hissediyorum,” diye itiraf etti Kaito, Ryu’ya. “Ama bu onu tehlikeye atıyor.”

“O zaman bırak gitsin,” dedi Ryu.

“Yapamam. Artık çok geç.”

Bölüm 5: İhanet ve İntikam

Bir gece, Sakura Kaito’nun düşmanları tarafından kaçırıldı. Hayatı tehlikedeydi. Kaito ve çetesi, Kurogami klanına karşı kanlı bir savaş başlattı.

“Ona bir şey olursa, hepinizi yakacağım!” Kaito’nun öfkesi Tokyo’nun yeraltı dünyasını sarstı.

Kurtarma anında, Kaito yaralandı. Sakura kucağında, “Bensiz yaşayabilecek misin?” diye sordu.

“Hayır,” diye fısıldadı Sakura, gözyaşlarıyla. “Seninle yaşayacağım ya da seninle öleceğim.”

Bölüm 6: Yeni Başlangıç

Kaito iyileşti, ama artık eskisi gibi değildi. Sakura için mafya dünyasından çıkmaya karar verdi. Bu kolay olmayacaktı.

“Babam beni asla bırakmaz,” dedi Kaito.

“O zaman birlikte kaçacağız,” dedi Sakura. “Nereye gidersek gidelim, birlikte olduğumuz sürece evimiz orası olur.”

Son savaş, babasıyla oldu. Hiroshi Nakamura, oğlunu kaybetmek istemiyordu ama aynı zamanda zayıflık da gösteremezdi.

“Onu seçiyorsan, benim oğlum değilsin artık,” dedi soğukça.

“Bilirim,” dedi Kaito, Sakura’nın elini tutarak. “Ama sonunda özgürüm.”

Tokyo’yu terk ettiler. Yeni bir hayat, yeni bir şehir. Ama aralarındaki aşk, o karanlık günlerin tanığıydı. Zorbalık onları bir araya getirmişti, aşk ise özgürleştirmişti.

SON

“Bazen aşk, en karanlık yerlerden doğar. Ve bazen, birini kurtarmak için önce kendini kurtarman gerekir.”