REKLAM
En çok kullanılan İngilizce kelimeler ve anlamları listesindeki ilk 500 kelimeye bakalım. Bu kelimeler hem yazılı hem de sözlü İngilizcede cümle yapıları içerisinde çok sık olarak kullanılmaktadır. Bunları ezberlemeniz harika bişe olsa gerek.
1. the – isimden önce kullanılır. anlam içermez. Ör: the book
2. of – (edat) nin, ın, den, li, yüzünden
3. and – (bağlaç) ve, ile, de
4. a – bir (tek başına kullanılmaz, isimle kullanılır) Ör: a boy
5. to – (edat) e, ye, ya, e doğru, göre, karşı
6. in – (edat) de, da, içinde, içine, halinde, olarak, içeriye, içeri. (sıfat) iç, içerde
7. is – ‘be’ (olmak) fiilinin üçüncü tekil hali. Ör: He is … / She is … / It is …
8. you – sen, siz, sana, size, seni, sizi
9. that – şu, o, ki, diye (sıfat) öteki. (zarf) bu kadar, o kadar, böyle. (bağlaç) şu, o, ki, diye, için
10. it – o, onu, ona
11. he – o (erkek için)
12. was – ‘be’ (olmak) fiilinin geçmiş zaman hali
13. for – (edat) için, göre, amacıyla, doğru, uygun, yönünde, yarayan, karşı, dolayı, sebebiyle. (bağlaç) dolayı, nedeniyle, çünkü, zira
14. on – (edat) üstünde, üzerinde, de, e doğru, yönünde, ile, civarında, esnasında. (zarf) durmadan, sürekli olarak, üstünde (giysi), giymiş olarak, beri, bu yana. (sıfat) olmakta olan, devam etmekte olan, çalışmakta, devrede, sahnede, hazır
15. are – ‘be’ (olmak) fiilinin ikinci tekil ve çoğul şahıslar hali
16. as – (zarf) kadar, olarak, gibi, iken. (bağlaç) ki; madem; olduğu gibi, diği gibi, iken, irken; karşın, rağmen; mademki
17. with- (edat) ile, birlikte, beraber, li
18. his – onun, onunki
19. they – onlar, insanlar
20. I – ben
21. at – (edat) de, da, ye, ya, e, a
22. be – olmak, bulunmak, var olmak; anlamına gelmek; mal olmak; tutmak (para); durmak
23. this – bu / (zarf) bu kadar, böyle
24. have – sahip olmak, olmak, elde etmek, almak, yapmak, etmek, kabul etmek, zorunda olmak, bulunmak
25. from – (edat) den, dan, beri, den beri, itibaren
26. or – veya
27. one – bir, bir tane, biri, birisi, kimse, tek
28. had – ‘have’ fiilinin geçmiş zaman hali
29. by – tarafından (tek başına kullanılmaz, kelimeyle kullanılır)
30. word – kelime
31. but – fakat
32. not – değil
33. what – ne
34. all – herşey
35. were – ‘be’ fiilinin geçmiş zamanı
36. we – biz
37. when – ne zaman
38. your – senin
39. can – yapabilmek
40. said – dedim
41. there – orada
42. use – kullanmak
43. an – bir (tek başına kulanılmaz, kelimeyle kullanılır) Ör: an umbrella
44. each – her
45. which – hangi
46. she – o (kadın için)
47. do – yapmak
48. how – nasıl
49. their – onların
50. if – eğer
51 – 100 İngilizce kelimeler ve anlamları
51. will – irade
52. up – yukarı
53. other – diğer
54. about – hakkında
55. out – dışarı
56. many – çok
57. then – sonra
58. them – onları
59. these – bunlar
60. so – yani
61. some – bazı
62. her – onu
63. would – cekti, caktı, erdi, ermi (soru hali), ermiydi (soru hali)
64. make – yapmak
65. like – hoşuna gitmek, hoşlanmak, sevmek, beğenmek, istemek
66. him – onu
67. into – içine, içeriye, haline, -e, -ye
68. time – zaman
69. has – vardır
70. look – bakmak
71. two – iki
72. more – isim: çok, fazla şey, fazlalık / sıfat: daha çok, daha fazla / zarf: daha, bir kat daha
73. write – yazmak
74. go – gitmek
75. see – görmek
76. number – numara
77. no – hayır
78. way – yol
79. could – yapabilir
80. people – insanlar
81. my – benim
82. than – göre
83. first – ilk
84. water – su
85. been – olmuştur
86. call – çağrı
87. who – kim
88. oil – sıvı yağ
89. its – onun
90. now – şimdi
91. find – bulmak
92. long – uzun
93. down – aşağı
94. day – gün
95. did – ‘do’ yapmak fiilinin geçmiş zamanı
96. get – almak
97. come – gelmek
98. made – yapılmış
99. may – olası olmak, mümkün olmak, ebilmek, abilmek
100. part – bölüm
101. over – üzerinde
102. new – yeni
103. sound – ses
104. take – almak
105. only – sadece
106. little – küçük
107. work – iş
108. know – bilmek
109. place – yer
110. year – yıl
111. live – canlı
112. me – beni
113. back – siyah
114. give – vermek
115. most – en
116. very – çok
117. after – sonra
118. thing – şey
119. our – bizim
120. just – sadece
121. name – isim
122. good – iyi
123. sentence – cümle
124. man – adam
125. think – düşünmek
126. say – söylemek
127. great – büyük
128. where – nerede
129. help – yardım
130. through – vasıtasıyla
131. much – çok
132. before – önce
133. line – çizgi,hat
134. right – sağ
135. too – çok
136. mean – anlamına gelmek
137. old – eski
138. any – herhangi
139. same – aynı
140. tell – söylemek
141. boy – oğlan
142. follow – takip et
143. came – geldi
144. want – istemek
145. show – gösteri
146. also – ayrıca
147. around – etrafında
148. form – form, şekil, biçim, şekil vermek, oluşturmak, kurmak, düzenlemek
149. three – üç
150. small – küçük
151 – 200 İngilizce kelimeler ve anlamları
151. set – ayarlamak
152. put – koymak
153. end – son
154. does – ‘do’ fiilinin üçüncü tekil şahıs kullanımı
155. another – başka
156. well – iyi
157. large – geniş
158. must – gerekmek, zorunluluk, -meli, -malı
159. big – büyük
160. even – hatta
161. such – böyle
162. because – çünkü
163. turn – çevirmek
164. here – işte
165. why – neden
166. ask – sormak
167. went – gitti
168. men – erkekler
169. read – okumak
170. need – gerek
171. land – arazi
172. different – farklı
173. home – ev
174. us – bize
175. move – hareket
176. try – denemek
177. kind – tür
178. hand – el
179. picture – resim
180. again – tekrar
181. change – değişim
182. off – kapalı
183. play – oyun
184. spell – büyü
185. air – hava
186. away – uzakta
187. animal – hayvan
188. house – ev
189. point – nokta
190. page – sayfa
191. letter – mektup
192. mother – anne
193. answer – cevap
194. found – bulundu
195. study – çalışma
196. still – yine
197. learn – öğrenmek
198. should – meli
199. America amerika
200. world – dünya
201. high – yüksek
202. every – her
203. near – yakın
204. add – eklemek
205. food – gıda
206. between – arasında
207. own – kendi
208. below – aşağıda
209. country – ülke
210. plant – bitki
211. last – son
212. school – okul
213. father – baba
214. keep – tutmak
215. tree – ağaç
216. never – asla
217. start – başlangıç
218. city – şehir
219. earth – toprak
220. eye – göz
221. light – ışık
222. thought – düşündü
223. head – kafa
224. under – altında
225. story – öykü
226. saw – testere
227. left – sol
228. don’t – etmeyin
229. few – az
230. while – süre
231. along – boyunca
232. might – belki
233. close – yakın
234. something – bir şey
235. seem – görünmek
236. next – sonraki
237. hard – sert
238. open – açık
239. example – örnek
240. begin – başla
241. life – hayat
242. always – her zaman
243. those – bunlar
244. both – ikisi de
245. paper – kağıt
246. together – birlikte
247. got – var
248. group – grup
249. often – sık sık
250. run – koş
251 – 300 İngilizce kelimeler ve anlamları
251. important – önemli
252. until – kadar
253. children – çocuklar
254. side – yan
255. feet – ayak
256. car – araba
257. mile – mil
258. night – gece
259. walk – yürüyüş
260. white – beyaz
261. sea – deniz
262. began – başladı
263. grow – büyümek
264. took – aldı
265. river – nehir
266. four – dört
267. carry – taşımak
268. state – belirtmek,bildirmek
269. once – bir zamanlar
270. book – kitap
271. hear – duymak
272. stop – dur
273. without – olmadan
274. second – ikinci
275. later – sonra
276. miss – bayan
277. idea – fikir
278. enough – yeterli
279. eat – yemek
280. face – yüz
281. watch – izlemek
282. far – uzak
283. Indian – Hintli, Kızılderili
284. really – gerçekten
285. almost – neredeyse
286. let – izin vermek
287. above – yukarıda
288. girl – kız
289. sometimes – bazen
290. mountain – dağ
291. cut – kesmek
292. young – genç
293. talk – konuşma
294. soon – yakında
295. list – liste
296. song – şarkı
297. being – olmak
298. leave – ayrılmak
299. family – aile
300. it’s – onun
301. body – vücut
302. music – müzik
303. color – renk
304. stand – durmak
305. sun – güneş
306. questions – soru
307. fish – balık
308. area – alan
309. mark – marka
310. dog – köpek
311. horse – at
312. birds – kuşlar
313. problem – sorun
314. complete – tam
315. room – oda
316. knew – biliyordu
317. since – beri
318. ever – hiç
319. piece – parça
320. told – söylendi
321. usually – genellikle
322. didn’t – yapmadı
323. friends – arkadaşlar
324. easy – kolay
325. heard – duydum
326. order – sipariş
327. red – kırmızı
328. door – kapı
329. sure – emin
330. become – olmak
331. top – üst
332. ship – gemi
333. across – karşısında
334. today – bugün
335. during – sırasında
336. short – kısa
337. better – daha iyi
338. best – en iyi
339. however – ancak
340. low – düşük
341. hours – saatler
342. black – siyah
343. products – ürün
344. happened – olmuş
345. whole – bütün
346. measure – ölçmek
347. remember – hatırlamak
348. early – erken
349. waves – dalgalar
350. reached – ulaştı
351. listen – dinlemek
352. wind – rüzgar
353. rock – kaya
354. space – boşluk
355. covered – kapalı
356. fast – hızlı
357. several – birkaç
358. hold- tutmak
359. himself – kendisi
360. toward – doğru
361. five – beş
362. step – adım
363. morning – sabah
364. passed – geçti
365. vowel – sesli harf
366. true – doğru
367. hundred – yüz
368. against – karşısında
369. pattern – desen
370. numeral – rakam
371. table – masa
372. north – kuzey
373. slowly – yavaş yavaş
374. money – para
375. map – harita
376. farm – çiftlik
377. pulled – çekti
378. draw – çizmek
379. voice – ses
380. seen – görülen
381. cold – soğuk
382. cried – ağladım
383. plan – plan
384. notice – dikkat
385. south – güney
386. sing – şarkı söyle
387. war – savaş
388. ground – zemin
389. fall – düşmek
390. king – kral
391. town – şehir
392. I’ll – ben yapacağım
393. unit – birim
394. figure – figür
395. certain – kesin
396. field – alan
397. travel – seyehat
398. wood – ahşap
399. fire – ateş
400. upon – üzerinde
401. done – bitti
402. English – ingilizce
403. road – yol
404. halt – durdurmak
405. ten – on
406. fly – uçmak
407. gave – verdi
408. box – kutu
409. finally – en sonunda
410. wait – beklemek
411. correct – doğru
412. oh – ah
413. quickly – hızlı bir şekilde
414. person – kişi
415. became – oldu
416. shown – gösterilen
417. minutes – dakika
418. strong – güçlü
419. verb – fiil
420. stars – yıldızlar
421. front – ön
422. feel – hissetmek
423. fact – gerçek
424. inches – inç
425. street – sokak
426. decided – kararlaştırılmış
427. contain – içermek
428. course – kurs
429. surface – yüzey
430. produce – üretmek
431. building – bina
432. ocean – okyanus
433. class – sınıf
434. note – not
435. nothing – hiçbir şey
436. rest – dinlenme
437. carefully – dikkatle
438. scientists – bilim adamları
439. inside – içinde
440. wheels – tekerlekler
441. stay – kalmak
442. green – yeşil
443. known – bilinen
444. island – ada
445. week – hafta
446. less – az
447. machine – makine
448. base – baz
449. ago – önce
450. stood – durdu
451 – 500 İngilizce kelimeler ve anlamları
451. plane – düzlem
452. system – sistem
453. behind – arkasında
454. ran – koştu
455. round – yuvarlak
456. boat – tekne
457. game – oyun
458. force – kuvvet
459. brought – getirmiş
460. understand – anlamak
461. warm – sıcak
462. common – orak
463. bring – getirmek
464. explain – açıklamak
465. dry – kuru
466. though – gerçi
467. language – lisan
468. shape – şekil
469. deep – derin
470. thousands – binlerce
471. yes – evet
472. clear – açık
473. equation – denklem
474. yet – henüz
475. government – hükümet
476. filled – doldurulmuş
477. heat – sıcaklık
478. full – tam
479. hot – sıcak
480. check – kontrol
481. object – nesne
482. am – ‘be’ fiilinin ‘ben’ öznesi için kullanımı
483. rule – kural
484. among – arasında
485. noun – isim
486. power – güç
487. cannot – yapamamak
488. able – yapabilmek
489. six – altı
490. size – boyut
491. dark – karanlık
492. ball – top
493. material – malzeme
494. special – özel
495. heavy – ağır
496. fine – iyi, güzel, hoş, ceza
497. pair – çift
498. circle – daire
499. include – dahil etmek
500. built – inşa edilmiş