Osmanlı devletinde kürek mahkumlarının yattığı cezaevi ? sorusunun cevabı burada yer almaktadır.
Osmanlıda Kürek cezası donanmada normal yollarla kürekçi bulmakta güçlük çekildiği dönemlerde sıkça başvurulan bir ceza idi.
Osmanlı Devleti’nde çıkan ceza kanunlarında bir yere kapatılmayla ilgili olan cezalar kürek, kalebendlik ve hapistir.
Osmanlı donanmasının deniz savaşlarının azalmasıyla birlikte donanmada kullanılacak kürekçi ihtiyacı da azalmış oldu. Kürek cezasını gerektirecek nitelikte suç işlemiş olan mahkûmlar artık çoğunlukla karada hapis tutuluyorlardı. Taşrada kürek cezasını gerektirecek suçları işleyen mahkûmlar yakalandıkları veya yargılandıkları bölgedeki zindanlarda; başkentte suç işleyen ya da başkente getirilmesine gerek duyulan kürek mahkûmları ise başkentteki Tersane-i Amire ’de hapis kalıyor, zaman zaman donanmanın gemilerinde veya başka tersanelerde veya başka ağır işlerde çalıştırılıyorlardı.
Beş seneden fazla hapis cezasına veya ağır işlerde çalıştırılma yani kürek cezasına mahkûm edilenler umumi hapishanede tutulacaktır.
Osmanlıda Kürek, zindan cezaları gibi bedene yönelik baskı, kişinin suçunu itiraf etmesine yöneliktir. Bu itiraf pişmanlığı kapsadığı an son bulur.
Osmanlı İmparatorluğu’nda çeşitli suçlar için uygulanan cezalar; teşhir, dayak atma, para cezası, kürek cezası, kalebentlik, sürgün gibi cezalardır. Bunların yanı sıra, yüzü karalama, sakalı kesme, dağlama, belli organları kesme ve para cezası gibi cezalara da rastlanmaktadır. Osmanlı ceza hukukunda, bugünkü anlayışımıza göre ağır veya hafif ceza ayrımı yoktur. Ancak, suçluların gördüğü cezaların içinde örneğin: idam, hapis, sürgün gibi hem nitelikleri hem de sonuçları, diğerlerinden ağır olan cezalar vardır.