Kadınlara siyasi hakların verilmesi hangi ilke ? sorusunun cevabı burada yer almaktadır.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınması Halkçılık ilkesi kapsamında olmuştur. Halkçılık ilkesi, Türk toplumunda birey, aile, zümre ve sınıf egemenliğinin olamayacağı, bütün millet bireylerinin yasa önünde eşitliği esasına dayanır.
Atatürk'ün Altı Temel İlkesi (Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Laiklik, Halkçılık, Devletçilik, İnkılapçılık)
Kadınların siyasetteki seçme ve seçilme hakkına dair ilk başkaldırılar, yine Osmanlı'nın son dönemlerinde vuku bulmaya başlamıştır. Nezihe Muhittin isimli bir kadın, 1923 yılının Haziran ayında Türkiye'nin ilk kadın partisini kurmuş olsa da; o tarihlerde Cumhuriyet henüz ilan edilmediği için bu eylemin herhangi bir hukuki veya yasal dayanağı da olmamıştır.
1926 yılında çıkartılan bir yasa ile eşitsizlik yaratan durumlar ortadan kaldırılmış; 1930 ve 1934 yıllarında kendilerine tanınan yerel ve genel seçimlere katılabilme, oy verip oylanabilme hakkıyla beraber Türk kadınları Avrupa'daki ve dünyadaki birçok kadından önce seçme ve seçilme ayrıcalığına sahip olmuşlardır.