I will not go to the cinema
(Sinemaya gitmeyeceğim)
She will not help you
(O sana yardım etmeyecek)
They will not study lesson
(Ders çalışmayacaklar)
Will you come to the school?
(Okula gelecek misin?)
Where will he go?
(Nereye gidecek?)
Where’ll they go tomorrow?
(Yarın nereye gidecekler?)
I will paint my house next week.
Ben gelecek hafta evimi boyayacağım.
You will forget me next year.
Sen beni seneye unutacaksın.
My sister will sing in the rain.
Kız kardeşim yağmurda şarkı söyleyecek.
They will write letters to their friends after school.
Onlar okuldan sonra arkadaşlarına mektup yazacaklar.
He will write to you tomorrow.
O, size yarın yazacak.
She will see her aunt on Thursday.
O, halasını perşembe günü görecek.
We will go to Ankara next month.
Biz gelecek ay Ankara’ya gideceğiz.
You will have a holiday in the Summer.
Sizin yazın tatiliniz olacak.
You will finish your lessons at 4 o’clock.
Siz derslerinizi saat dörtte bitireceksiniz.
I will go to the cinema at 9 o’clock tonight.
Ben bu gece saat dokuzda sinemaya gideceğim.
She will read a book before she goes to bed.
O, yatmadan önce bir kitap okuyacak.
He will drink tea at breakfast.
O, kahvaltıda çay içecek.
Your father will give me his newspaper.
Sizin babanız bana gazetesini verecek.
Esin Deniz will send you a new letter.
Esin Deniz size yeni bir mektup gönderecek.
You will eat a wonderful fish soup in Halikarnas.
Siz, Halikarnas’da harika bir balık çorbası yiyeceksiniz.
We will write a poem about our country.
Biz, yurdumuz hakkında bir şiir yazacağız.
My mum will be here in a second or two.
Annem bir iki saniye içerisinde burada olacak.
John will do his homework after he eats dinner.
John akşam yemeğini yedikten sonra ödevini yapacak.
I’ll call you tomorrow.
Ben seni yarın arayacağım.
He won’t go to the party because he needs to finish the homework for his English class.
O, partiye gitmeyecek çünkü onun İngilizce dersi için ödevini bitirmesi gerekiyor.
They won’t attend the meeting tomorrow.
Onlar yarın toplantıya katılmayacaklar.
Tonight Jack and Sandy will watch TV for a few hours after they get home.
Bu akşam Jack ve Sandy eve vardıktan sonra birkaç saat TV seyredecekler.
I will finish my report later today.
Ben raporumu bugün daha geç bitireceğim.
The sun will rise at 6:03 am.
Güneş 6:03’te doğacak.
I’ll go to the market tomorrow.
Ben pazara yarın gideceğim.
There will be another conference next month.
Gelecek ay başka bir konferans olacak.
I’ll come to see you on Sunday.
Ben, seni görmeye Pazar günü geleceğim.
We’ll be back on Friday afternoon.
Biz, Cuma günü öğleden sonra döneceğiz.
Tom will visit his parents next week.
Tom, ebeveynlerini gelecek hafta ziyaret edecek.
They will paint the fence blue.
Onlar, çiti maviye boyayacaklar.
I will return in two hours.
Ben iki saat içinde döneceğim.
Jane will turn 18 this year.
Jane bu yıl 18’ine basacak.
The wedding will take place on May 8th. The ceremony will begin at 4pm and will be followed by a meal and a big party.
Düğün Mayıs'ın 8’inde olacak. Tören 4’te başlayacak ve arkasından yemek ve büyük bir parti yapılacak.
Will you be in class tomorrow?
Sen yarın sınıfta olacak mısın?
“When will I find the love of my dreams?” sighed Snow White.
“Ben ne zaman hayallerimin aşkını bulacağım?” diye iç çekti Pamuk Prenses.
When I’m 75 years old, I’ll play with my grandchildren every day.
Ben 75 yaşına geldiğimde, her gün torunlarımla oynayacağım
He will start a business.
O, bir iş kuracak.
Students will take exams at the end of semester.
Öğrenciler sömestr sonunda sınava girecekler.
The pattern of exam will change next year.
Sınavın formatı gelecek yıl değişecek.
The weather tomorrow will be sunny and warm.
Yarın hava güneşli ve ılık olacak.
You are going to be a famous artist some day.
Sen bir gün ünlü bir ressam olacaksın.
She will be very happy when she finds out the truth.
O, gerçeği öğrendiğinde çok mutlu olacak.
How old will he be next month?
O, gelecek ay kaç yaşında olacak.