Medeniyet ve kültür sözcükleri Türkçe'ye 19. yüzyılda batılılaşma hareketleriyle giren sözcüklerdir. Bu sözcükleri sosyolojik olarak irdeleyen ve anlamlarını inceleyen ilk Türk düşünür Ziya Gökalp'tir.
Türkçe'ye ilk girdiğinden itibaren medeniyet kavramına değişik anlamlar yüklenmiştir. Medeniyet, milletlere ait bazı kültür değerlerinin, birçok millet tarafından benimsenerek ortak duruma gelmiş bütününe verilen addır. Başka bir anlatımla, milletler arası ortak değerler seviyesine yükselen anlayış, davranış ve yaşama vasıtalarının tümüdür. Bu ortak, değerlerin kaynağı farklı kültürlerdir. Bu özelliği dolayısıyla kültür millî, medeniyet milletler arasıdır.
Türk kültüründe de medeniyet, genellikle olumlu anlamda kullanılıp, ulaşılmak istenen bir gelişmişlik seviyesini betimler. Özellikle Batı dünyası için Batı medeniyetleri tanımlaması yapılır.
Kültürle Medeniyet Arasındaki Farklar şunlardır:
1. Kültür yaşanır, medeniyet öğrenilir. Medeniyete ait öğrenilen bir değer hayata aktarıldığında kültür haline gelir.
2. Kültür, toplumu; medeniyet, bireyi öne çıkarır.
3. Kültür kimi zaman akıl dışı olabilir; medeniyet ise daima aklı rehber edinir.
4. Kültür bazı durumlarda sert ve kıyıcı olabilir; medeniyet ise her durumda anlayışlı ve hoşgörülüdür.
5. Kültür, milli; medeniyet, milletler arasıdır.