ÇANAKKALE ZAFERİ: I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti'ni ele geçirmek ve topraklarına sahip olabilmek için sınır bölgelerimizde cepheler açmışlardır. Bu cephelerden birisi de hem kara hem deniz ulaşımı olan Çanakkale'de açılmıştır. Adını tarihe "Çanakkale Savaşı" olarak kazıtmıştır. 1915 yılında başlayan bu tarihi savaş, Osmanlı Devleti'nin başarısıyla sonuçlanmış ve zafer elde edilmiştir. Çanakkale Savaşı'nda yüzlerce askerimiz şehit olmuştur. Zorluklarla mücadele eden Türk askeri ülkenin dört bir yanından gelerek ülkesine sahip çıkmıştır. Kendisinden sayıca iki üç kat fazla olan düşman askerini denize dökerek Türk'ün gücünü tüm dünyaya göstermiştir. İtilaf Devletleri, Osmanlı'nın çöküş döneminde olmasını ve zayıflamasını fırsat bilerek bu savaşı kesinlikle kazanacaklarına inanıyorlardır. Ancak üstün zekasıyla ve muhteşem askeri bilgileriyle Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları onların bu hayallerini boşa çıkarttı. Savaşın ardından akıllara kazınan en güzel söz "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!" olmuştur.
Seyit Ali Çabuk veya Seyit Ali Onbaşı, I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesi'nde çarpışan Türk asker. 1889 yılının Eylül ayında Balıkesir'in Havran İlçesi Çamlık (Manastır) köyünde dünyaya geldi. Babası Abdurrahman, annesi Emine idi. 1909 yılında Osmanlı Ordusu'na katıldı. Balkan Savaşı'nda çarpıştı. I. Dünya Savaşı'nın başlaması ile Çanakkale Cephesi'nde topçu eri olarak göreve başladı. 18 Mart 1915'te Müttefik donanması Çanakkale Boğazı'nı geçmek için saldırıya geçti. Bu sırada Seyit Onbaşı Rumeli Mecidiye Tabyası'nda görevliydi. Türk topçusunun yoğun karşı ateşi ve daha önceden Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlar, bu saldırıyı püskürttü. Yapılan atışlar sebebiyle tabyada bulunan topun mermi kaldıran vinci parçalandı. Bunun üzerine Seyit Ali 215 kilogram ağırlığındaki top mermilerini sırtlayarak top kundağına yerleştirdi. Seyit Ali, ilk iki atışta Ocean'a hafif bazı hasarlar verdiyse de, üçüncü atışında İngiliz zırhlısı Ocean'a ağır yara verdi. Atılan mermi geminin su kesiminin biraz altına isabet ederek geminin anında yan yatmasına neden oldu, daha sonra Nusret mayın gemisi'nin döktüğü mayınlardan birine çarptı. Ocean[2]' da bu yaradan kısa bir süre sonra alabora olarak battı. Bu yüzden komutan ona onbaşılık unvanını verdi. Çanakkale savaşından bir gün sonra Seyit Ali Onbaşı'dan top mermisi sırtında fotoğrafı çekilmesi istendi. Seyit Ali Onbaşı ne kadar zorlansa da top mermisini kaldıramadı. Sonra Seyit Ali Onbaşı “Yine savaş çıksın, yine kaldırırım” dedi. Bundan sonra ancak fotoğrafı tahta bir mermiyle çekilebildi. Savaşın sona ermesi ile 1918'de köyüne dönen Seyit Ali, ormancılık ve kömürcülük işlerine devam etti. 1934 yılında çıkartılan Soyadı Kanunu ile Çabuk soyadını aldı. Seyit onbaşı 1939 yılında verem hastalığı yüzünden hayatını kaybetti.